Üzgün müyüm, mutlu muyum ya da u/mutsuz mu?
Bil/e/miyorum…
Öyle karmaşık bir duygu var ki içimde
An olur yüreğim kanar, an gelir tüylerim diken diken olur
Korku tünelinde kalmış gibi içim ürperir
Çok garip bir aşk masalı,
Dinlediğim sonbahar şarkılarına benzer hüzünlü.
Sevda dolu güfteler yazılmış,
Öyle garip bir sevda türküsü ki bestesi yarım kalmış
Sesim titrek biraz da ağlamaklı,
Sessizce mırıldanırım,
Şarkıların nakaratlarında,
Sana dair ne varsa sevgiden, aşktan yana olanları
İçimde, dünden kalan kırgınlık
Yeni günde tekrar tedirgin ve u/mutsuz olma korkusu.
Yüreğimde yarım yamalak, soru işaretleriyle dolu duygular,
Dilimde söylenemeyen öznesiz devrik cümleler…
 
Kim bilir? Çaresizliktendir belki de
Küçücük yüreğinde hapsolmasıdır kocaman sevginin.
Kelimeler dizilir boğazına,
Yutkunamazsın, nefes alamazsın, boğulursun
Söylemek istediklerini söyleyemezsin,
Hep içinde kalır.
İşte bu yüzden,
Dilim lal olur, engeller bir şeyler,
Anlatmak istesem de anlatamam sonum olur…
 
Zamanla korkuya döner düşüncelerim,
Kafamda bin bir çeşit soru işareti.
Tek bildiğim, boğazıma dizilen kelimeler engel olur,
Kurmak istediğim cümleler yüzüstü bırakır.
Sorma sakın, bugün nasılsın diye.
“İyiyim” demek adetten olmuş,
Aslında iyi olmadığımı sen de biliyorsun!
 
Anlatamam, sevda yükünü nasıl taşıdığımı
Hüzünlerimi, sevinçlerimi paylaşırım, paylaşmasında da
Seni paylaşamam!
Sensizlik içime oturur yalnızlığıma çare bulamam,
Doğmadan alnıma yazılmış yalnızlık
Kendi kalabalığımda kaybolurum
Bu yüzdendir tedirginliklerim.
Bu yüzdendir sana dair kaygılarım!
Sorma! Dilim sürçmez..
Merak etme, iyiyim demekten başka bir şey de duyamazsın
Sen gecenin bu saatinde,
Ait olduğun bedende, alıştığın ten kokusunu alırken
Nasıl olmamı bekliyorsun ki?
“Ben iyiyim!”
Vedalar buruk olsa da,
Gerçekten hiç olamadığım kadar iyiyim.
Sadece loş odamın tavanında eksik olan, yağlı urgan ve bir sehpa!
 
Kim bilir? Belki son kez sabah ezanını duyacağım,
Sen hiç bilmedin, bilsen de fark etmez artık!
Alnımı son kez secdeye koyacağım.
Belki de seninle aynı şafakta bir daha uyanamayacağım.
Bu satırlarım sana vasiyetim olsun!
Hani hep gözlerime bakmak isterdin ya,
Son kez bak, gözlerim açık gitmesin!
Kıyabilir misin toprak dolmasına?
İzin verme sakın, yılanlara çıyanlara yem olmasına?
Usulca kapat olur mu?
Ve kapatırken arkamdan ağlama…
 
//Değmese de tenlerimiz birbirine, birleşmese de dudaklarımız,  seni hep özleyeceğim.
Hoşça kal//
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
28.09.2013

Şiirime ses olan değerlikardeşim Bünyamin DEMİREL’e teşekkür ederim…

( Arkamdan Ağlama başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 29.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu