İdam mahkumu bile benden bir adım önde Ne söz hakkı tanıdın ne son arzumu sordun Gözü dönmüş telaşın olduğu yana dönde, Bak... Sabrı; darağacı, sense; ruhumu yordun
Bizar düşmüş yüreğim acı çeker yerinde Karışık duyguların dönüyor çemberinde Hücreye nüfus eden zararım en derinde Pürheves düşlerime yaver olmakta zordun
Hangi nöbet kendine bulur saralı sevgi Ya da ufkuna gölge yapar karalı sevgi Peydah olan şüpheye karşı duralı sevgi Kapalı bilincimde küçük aklımı kardın
Hakikat bakkalında iflas nemize lazım Hacze zorlanan vicdan, gün gelir bize lazım Maziye bırakılan miras temize lazım Tecrube ayağında müşkül kalıba dardın
Be adam, el adamı! Aha yazılmış ferman Boynuma acı vermez, gamdan zorlanır urgan Boğuluyor Asuman sunamaz cana derman Gözümde renk t/aşımı mavimi ç/alan mordun
Geçer...Bunlar da geçer, neler yerinde saydı İfamı mecbur eden ufak hatırlatmaydı Hatta; gönlümde şavkı, sönmüş yıldızda kaydı Umut yokuşlarında zora gelmeyen yârdın.
( El Adamı başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 13.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.