Tren geçerken önümden alaylı,
Raylarda geziyor ayaksız düşlerim;
Mutsuzluk saklanmış vagonlara gidiyor selamsız.
Kaldığım tek başınalıkla,
Yine kırmızıda duruyor kalbim yutkunarak,
Ceplerimde ellerim banklara düşüyor sabahlarım.
Yeni güne omuz silkse de rüzgar,
Islatıyor gam yüklü bulutlar, tutuyor yüreğimden yansız.
Ardından baka kaldığım hayalime,
Nemli yastığımın rutubeti siniyor zafer kazanmışçasına.
Güller karanfillere papatyalar bana küskün !
Silindir gibi geçti yine sevda üzerimden,
Hedefsiz ok misali parçalandım bir kez daha taş gönülde.
Ezberlediğim yollara döküldü sabrım,
Tesbih tanesi kadar narin yaprak gibi çaresizim yine.
Kayıp kentin yıkık surları arasında kalan silüet,
Lahit rüyalarımın mahkumu oldum işte bile bile.
Sınıf atlamayan yalnızlık içindeyim,
Gökyüzü oluşumdan mıdır, toprak kadar sıcak oluşumdan
mıdır bilemedim.
Arsız kalbim,
Hep istasyon hep istasyon.
Bülent KAYA
İstanbul/18/11/2013