Biliyorum yâre kavuşmak istiyorsun
Hayatın anlamımı tatmak istiyorsun
Ama ey gönül her dediğin her an olmaz
Sen yüreğimsin acı çekmeni istemem,
herkes seninle bir anda yol almaz
Kalbi yüzde okuyan zor çıkar
Bakalım oda senin karşına çıkar mı
Çıkarda halinden anlar mı
Bırak rüyan biraz daha uyusun
Uyusun da gönül bahçende lale sümbül
açtırsın
Açtırsın da nazlı yârin gamzelerini
süslesin
Süslesin de bir ömür boyu güldürsün
Şimdi ruhuna yaz nazlı yâri gelince
seni öpsün
Yüreğinde vuslatın saraylarını inşa
etsin.
İçimde hüzünlerimsin çağlayan beni
perişan edendir
Sukuta erde vuslatı bekle nazlı yar
yolda gelendir
Ömrümüzün gerçeği aşkla koşarak sana
karşı gelendir
Duyduğun ıstırap beklenen nazlı yârin
sancısıdır
Az sukuta erde alev süründürmen
dursun
Bu alevle kendini yok edeceksin
ovalarda dağlarda
Kavuşmanın vakti saati gelmeden
Şükret az o anlarda Rahmana
Canlan Rahmanın deryasında bir an
Ruhunu bir daha yeniden yaşat
huzurunda o an
Durgunlaş gerçek sevme sevilme makamı
burasıdır gör
Tasavvurda ki gaye aşk bu kapıdır gel
de gerçekleri gör
Gör de nazlı yâri ondan sonra sev
Sevmek nasılmış gör de bil
Hakikatin aşkı ile sev de varlığın
sevmesine nail ol
Çeşit çeşit şaşkınlık içinde olmada
derman ol
Mehmet Aluç©
Ankara Sincan