Biliyorum yâre kavuşmak istiyorsun

Hayatın anlamımı tatmak istiyorsun

Ama ey gönül her dediğin her an olmaz

Sen yüreğimsin acı çekmeni istemem,

herkes seninle bir anda yol almaz

 

Kalbi yüzde okuyan zor çıkar

Bakalım oda senin karşına çıkar mı

Çıkarda halinden anlar mı

Bırak rüyan biraz daha uyusun

 

Uyusun da gönül bahçende lale sümbül açtırsın

Açtırsın da nazlı yârin gamzelerini süslesin

Süslesin de bir ömür boyu güldürsün

Şimdi ruhuna yaz nazlı yâri gelince seni öpsün

 

Yüreğinde vuslatın saraylarını inşa etsin.

İçimde hüzünlerimsin çağlayan beni perişan edendir

Sukuta erde vuslatı bekle nazlı yar yolda gelendir

Ömrümüzün gerçeği aşkla koşarak sana karşı gelendir

 

Duyduğun ıstırap beklenen nazlı yârin sancısıdır

Az sukuta erde alev süründürmen dursun

Bu alevle kendini yok edeceksin ovalarda dağlarda

Kavuşmanın vakti saati gelmeden

Şükret az o anlarda Rahmana

Canlan Rahmanın deryasında bir an

Ruhunu bir daha yeniden yaşat huzurunda o an

Durgunlaş gerçek sevme sevilme makamı burasıdır gör

 

Tasavvurda ki gaye aşk bu kapıdır gel de gerçekleri gör

Gör de nazlı yâri ondan sonra sev

Sevmek nasılmış gör de bil

Hakikatin aşkı ile sev de varlığın sevmesine nail ol

Çeşit çeşit şaşkınlık içinde olmada derman ol

Mehmet Aluç©

Ankara Sincan

 

 

( Gönlümdeki Esintiler -3- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 11/20/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.