“-dünürcü dedin de
adamın oğlu esgerden geleli hanı vakıt olmuş
oğlan da ün yok, ses yok
adam garısına;
“-yau hanım ben o ğadar da “çalıya daş at”tım
herifi ırgalamayo[1] bile
hele şu o(ğ)lanın önünden bi gaş[2] bakalım
valla gonu-gonşuda gelinlik ğız galmayıp batı(r)
neytdiyo bu o(ğ)lan
akrannarı torun-torbaya garışcak nerdeyse”
garısı annacına almış o(ğ)lunu
“-o(ğ)lum ğözüyün dutdu(ğu)[3] biri yok mu”
“………….”
“-len o(ğ)lum, boban
“o(ğ)lununan gonuş
neytdiyo, ne deyyo,
yok mu bi belikledi(ği)[4],
bi isdediği yokmuymuş
bana cüvab (v)bersin” deyo
hakkaten len yavrım elin dölleri
esgerlikden önşe bu işleri
hale-yola goyyo da ö(y)le
ondan sonura gediyo asgerciliğe
sen neydip ne goyon Alla(hı)n aşgına”
deye dil döküyoru amma
sanısın mevta
ses seda yok, o(ğ)landa..
………..
“-evel Allah halımız vahtımız eyi
az yaşa çok yaşa,
ahiri gelcek başa
eyi-kötü işin kaydın vaa
gücün-guvatın yerinde
esgerciliği de işledin-geldin..
el(ler)in geşdiği köprüden
eller ğibi biz de geçelim
el sırasına biz de girelim[5]
bi de biz el(ler)e
“huu gonşuu)
“sizin hamır keseni
bizim odun kesene isdeyoz”
demeyelim mi”
deyoru
ele-ğüne ğarşı[6] va(h)!
arkandan gelenner var
sonura elinden sırayı alı(r)llar
bakar galı(r)sın valla
bobayın oğlu bi sen değisin
ben de(ye)ceğimi dedim
demedin deme sonura..
gerisini sen bilisin, emme
demir tavında döğülü
hazır olmuşukana
bobayın göğnü
...............”
desdini doldur sen de
gurnadan su akıyokana..
“-ana” demiş o(ğ)lan
“-anaa
ben neye eftiklediğinizi[7] biliyon, bobamın senin
her şeyin yeri yırdu
bi vahtı zamanı vaa(r)
işinen-kaydınan olsa
iş esgerliğinen bitse
bende biliyon durumu
vahtı zamanı geldiğinde
ben size bi cövab b(v)erin”
gün geşmiş, ay geşmiş
aradan yıl geşmiş dediklerin
bu sefte de bobası almış o(ğ)lanı annacına,
“-ülen eşşolueşşek
“bi o(ğ)lanı everemedin mi” deyo el bana
isdeyelim ga(y)ri, kimi isdeyceğsek”
o(ğ)lan üş taha gün mühlet[8] isdemiş
üçüncü ğün bobasının eline bi isdida[9] vermiş
“-anasının asaleti olacak
bobasının dini bütün olacak
ve de malı-maşatı
bu ğadar geçisi-goyunu tarlası takgası
işde hu ğadar oğlu, hu ğadar gızı olacak
ğıza gelince; on yedi yaşında
aklı başında olacak
suna boylu, ince belli
ak-buyday tenli
kınalı-sarı saşlı
yay gaşlı,
ok kiprikli
pırıl-pırıl gara ğözlü
gün görmemiş gönnü olacak
yörürken yer sallanacak
o işden deği, iş ondan gorkacak
erinden sonura yatacak
horuzdan er galkacak
dikdi(ğ)i keyilecek
bişirdiği yeyil(e)cek
duttuğu (iş) benin deyecek
ceylan salınışlı,
canlı simalı,
inci dişli
güçcük çeneli
dişi mi dişi
işveli mi işveli
nazlı mı nazlı olacak
gönlüne biri düşmemiş
gerdanı öpülmemiş olacak
guduretden sürme çekilmiş
olacak gözüne
goç gibi eti-butu yerinde, gönlü erinde
eline el, saçına barnak değmemiş
sırma saşlı, galın dudaklı
dudakları pembe
emme ille adı imine olacak”
da(ha), o(ğ)lanın lisdesi
sürceğmiş emme
bobasının can burnuna ğelmiş
“-dur” demiş
…..
“-dur hey eşşolu eşşek”
“-adı neye imine filen deye sormaycan
o imine derdi
ne zamandır beni de yakar
len bu zamanda
böyle bi gız mı var
deye olanın lafını kesmiş
zati o imineyi bulsam
yaşıma-başıma bakmacan
ananı boşacan
kendime alcan demiş..
..........
[1] ırgalamak / ırlamak : sallamak, sarmak, ilgilendirmek, etkilemek, dikkatini çekmek
[2] önünden kaçmak : birinin bir yerlere gelmesini sağlamak için gaza getirmek, doldurmak ya da ağzından laf almak, düşüncesini anlamak ortaya çıkarmak
[3] gözü tutmak: beğenmek, tercih etmek, tasvip etmek
[4] belliklemek : belirlemek, adını koymak, göz koymak, kararını vermek
[5] el sırasına girmek : başkaları ile aynı statüye gelmek
[6] ele güne karşı : başkalarının gözü önünde ayıp olmasın,
[7] eftiklenme: telaşlanma, endişelenme
[8] müddet, vade
[9] dilekçe