Şu 1: Mekanik bir kol saati aldım. Fakat her seferinde aynısı oluyor. O ilk ayarlamayı yapıyorum. Saniye çubuğu dönmeye başlıyor. Ama bir türlü gözümü o çubuğun üstünden ayıramıyorum. Çünkü ne zaman ayırsam o çubuk duracak ve hareket etmeyecek diye düşünüyorum. Dakikalar geçiyor.
Şu 2: Benim zamanımda ortaokulda kalma yok diyorlardı. Külliyen yalan. Ben nasıl kaldım o zaman ? Neden senelerdir aynı sınıftayım ?
Şu 3: Çocukluğumdan beri bakkallara ayrı bir saygı duyuyorum. O dükkanın içindeki her ürünün fiyatını bilmeleri, bana eskiden beri çok bilgece geliyor. Halbuki ne alakası var diyebilirsiniz. Tutan mı var?
Şu 4: Beslenme çantasıyla yalnızca bir ay kadar falan bir münasebetim oldu gençliğimin gençliğinde. O da zorla oldu. Herkes beslenme saatinde çıkarıyordu çantasını, seriyordu mendilini besleniyordu güzelce. Ben ‘’çocuk muyum lan ben’’ diyordum. 7 yaşındaydım. Bugünkü zayıflığımın sebebini, çok iddialı olduğunun da farkında olarak bu münasebetsizliğe bağlıyorum.
Şu da 5: ‘’İçinde sakla. Taşırma. Bu hasbelkader yaşamanın anlamsızlığını. Sonra birine ihtiyacın olduğu duyguları unutturacak. Sırıtarak sevginin pratiği sakladığı. Bırak duygudur bu. İçine kaçınca kafanı karıştırır. Mistik boklar bunlar. Mistik boklar.’’
H. Barış Beledin
ruveranva.tumblr.com