zaman önümü kesmeden istikbâlim derdimdir derken uzaklardan gelen kısık bir ses o gitti! perçemim ıslandı zülüflerim ağardı
hani sen gittin ya; ben masum çocuklar gibi ağladım oysa ki masum değildi gözyaşlarım gidişini yazan gözlerimi sızlatan neydi? grizgâhsız bir şiir miydi?
kadrajına almadın coğrafyana sığmadı yüreğim sürgün ettin ten kafesinde mahpus bu aciz cismim şimdi hükmü yok yalan şiirlerin bekleyişlerim yorgun
mağrur bir olguyla sildin mi fıtratın ta kendisini mağdur ettin şafak vakti muştu bekleyen gözleri çileye gark oldu sen diye titreyen siyahgüller ötmüyor artık ötmüyor bu bağda sevdalı bülbüller
inzivaya çekilen bahaneler uyandı kıyamda bir sükûn besteler efkârım lehçesi bozuk bir öyküden demledim bu sözleri tütsüler yaktım rayıhasında dağılır dualarım ironi sanma her bir kelâm doğrunun şahididir ütopyalarda yok böyle bit t/utku imkansız bir iklimin güneşini beklemekteyim
/müdavimin bu kalemin muadilini bulduğun zaman dönme yüreğime/
( İmkânsız Bir İklimin Güneşini Beklemekteyim başlıklı yazı Nuray AYHAN tarafından 15.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.