Bir sır dağıttım yüreğimin en derin yerine
Sen dökülüyorum her zerremle
En mahrem yerinden öpse kalbimi hayalin
Bir tutam saçın değse gözlerime
Bir derin nefes gibi ürpersen içime
Sen dökülüyorum ilmek ilmek
Kopup gelecekmiş gibisin
Bâbil’in asma bahçelerinden
Endamından güller suskun
Ve naçar kalmış bülbüller sensiz
Sen dökülüyor bu âlem
Bu gök
Bu yer
Ki ben orta yerindeyim
Sensiz tarumar olmuş ömrün
Dudağımda s/ağır bir gülümseme
Sen tufanı sökülmüş kafesimden
Yüzümde beliren çizgiler dalgın
Dilimde bilinmez bir lisan
Her hayal edişimde hüzünlü şarkılar söylemeyen
yüzümün kasırgasından önceydi
Bâbil’in asma bahçelerinden
Bir çiçek kokusu gibi gelişin
Ruhuma iliştin
kaç defa çığlıklarımı astım sensiz taş duvarlara
öykünmedim ..
Yılmadım..
Yıkılmadım
Hiç bir zerrem sensiz olmadı ---sen varken de--sen yokken de
Ki
Eceldi bana her gidişin
Ki
Bayram sevinciydi bana her gelişin
Derindi sol yanım
Öylece mahlası yitik bir ozandım..
Dağ başı uğrağında
Yeşil kıyılarım vardı ve yamaçlarıma canlılar uğramazdı ---bıçak sırtı yalnızlığımda
Bir çölün uçuğu belirmişti su payı niyetine
Derin dim..
Derin..uçurum soluyorum..
Yokluğumla...
--n u r e t t i n Ö N D E R