…..Hikayeleri ile ünlü Nasrettin hoca ‘nın ölmeden önceki Akşehir’deki yaşadığı yıllarda, Nasrettin hocayı, bulunduğu ilçe ve’ de çevre halkı çok severdir. Gün geçmez ki ona takılmasınlar, halkın dilinde ona ya da onunla ilgili hadiseler dolaşır, ya da hikâyeler anlatılırdır.

…..Yine günlerden bir gün Nasrettin hocanın olmadığı bir sırada hocanın samimi olduğu bazı dostları tanıdıkları, toplanırlar hocaya bir şaka yapmak isterler.
…..Biri der şöyle bir şaka yapalım, öbürü der, bu olmaz bir başka şaka yapalım. Nihayet hocanın eşeğini kaçırıp birkaç gün sonra’ da kendileri bulmuşlar gibi, gidip Hoca’ya müjde vermeye ve verdikleri müjde karşısında’ da, ondan kendilerine güzel bir ziyafet istemeye karar verirler.

…..Karar verdikleri gibi de yaparlar. Bir gece hocanın haberi olmadan, eşeğini ahırından kaçırırlar ve birkaç gün hocanın eşeğini ararsa’da,  bulamayacağı bir yerde saklarlar.
…..Hoca sabah olur ormandan odun kesmeye gitmek için eşeğinin bulunduğu ahıra iner. Bir bakar ki eşeği yerinde yok ahırın da kapısı sonuna kadar açıktır.

…..Vakit zaman olarak kıştır ve hava soğuk olduğu için bitmek üzere olan odundan dolayı, odun kesmeye gitmek için hazırlanan hoca telaşa düşer.Eşeğini sağda solda sokaklarda aramaya başlar.
…..Günler boyu, sağda solda aranır taranır sağa sola bakar bir türlü eşeğini bulamaz. Kime sorduysa’ da olumlu bir cevap alamaz.
…..Hocada bir telaştır başlar.Hanımı evde hocayı,bitmek üzere olan odundan dolayı sıkıştırmaya başlar.

….Hoca gider komşulardan utanarak ödünç odun istemeye başlarken hocaya alaylı, alaylı sorarlar.
…..-Hoca, hoca sen evini odunsuz bırakmazdın ya ne oldu derler.
…..-Hoca eşeğinin kaybından dolayı kızgındır.Eşeğinin kaybolduğunu geceleyin ahırdan boşanıp kaçtığını, ya da onun birileri tarafından çalınmış olabileceğini söyler.
…..Bu olay çevrede açıkgöz geçinen hoca için,  gurur meselesi olur. Ahalinin bu olaydan dolayı, kendisine takılmasına kızar dururdur.

…..Nihayet aradan birkaç hafta geçer, artık eşeği kaçıranların daha fazla uzatmadan hocaya götürüp teslim etmeye gelir sıra.
…..Eşeği hocanın ahırından kaçıranlar eşeği sakladıkları yerden aldıkları gibi, hocanın her zaman gittiği kahvenin önüne giderler oradaki bir ağaca bağlarlar.
Ve daha sonra, koşa, koşa hocanın evine gidip hocanın kapısını çalarlar. Kapıya çıkan hocaya, eşeğini bulduklarına dair müjde verirler ve şöyle derler.
-hoca efendi, hoca efendi, müjdemizi isteriz senin kaybolan eşeğini biz tesadüfen Hasan dağındaki düzlükte, yanında başka bir dişi eşekle yayılırken gördük ve tuttuk onu sana getirdik.

….Eğer bize edeceğin teşekkürün yanı sıra, bir de ziyafet çekersin artık değil mi?
….Demeye başlarlar..
…-Hoca şaşırır ve onlarla konuşur.
…-Yahu ben bir haftadır aramadık yer, sormadık insan çalmadık kapı bırakmadım ben bulamadım da, siz nasıl buldunuz der.

…..Daha sonra beraberce, eşeğin olduğu yere giderler. Hoca eşeğini onlardan teslim alır ama hoca şüphelidir. Eşeği ona bağlı olduğu yerden teslim edenler, hocayı sıkıştırmaya başlarlar.
…..Eee hoca, eşeğini aldın götürüyorsun amma bizim ziyafet ne olacak demeye başlarlar.
….Hoca adamlara döner,yüzlerine bakar.
…..Hoca der ki!

….Eşeğimi çalan da sizsiniz, getirip teslim eden de sizsiniz. Benden ne ziyafeti ne teşekkürü istersiniz eşeğimi çalan da sizsininiz bulmuş gibi yapıp da getiren de sizsiniz.
….-der ve kendi, kendine evine doğru devam eder.
….Hoca evine gelir eşeğini ahıra bağlayarak akşam namazını kılmak için  caminin yolunu tutar……

…..Namazlar kılınır dualar edilir ve cami çıkışında meraklanan, cami imamı hocaya sorar.
…..-hoca eşek ne oldu?
Hoca olayı olduğu gibi cami imamına anlatırdır.
…..Cami imamı hocayı dinledikten sonra, derki…
…..E hoca işte bazı dostlar böyledir, insanın önce eşeğini çalarlar sonra’ da, eşeği sanki kendileri bulmuş gibi konuşmaya seninle alay etmeye, senden ziyafet teşekkür beklemeye başlarlar derdir.


Yüksel Şanlı er
13 Mart 2014-03-13

 

         

( Kıssadan Hisse başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 3/13/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu