KUNDURA

Siyah bir kundura... Cifti kayıp... Sahilde... Öylece bekliyor...


Sabah gördüm, dün yoktu. İki yıldan beri hep ayni vakitte buradan geçerim. Yaşadıklarımı, yasayamadıklarımı yeniden anımsayabilmek için... Burada güneş hep aynı vakitte doğar, hep ayni sahile vurur hırcın dalgalar. Çok iyi anımsıyorum, dün yoktu bu kundura burada. Belki, o da geceden kalma...

Siyah bir kundura... Cifti kayıp... Sahilde... Öylece bekliyor...

Otuz dokuz numara. Eski bir ayakkabı, yaşlanmış, renginden belli. Biraz daha giyilseymiş yırtılacakmış sanki: o kadar yorulmuş, o kadar usanmış... Siyah rengi; çürük koyu vişne renge dönüşmüş sanki. Yoksa benden habersiz ufukta doğan günesin aldatması mı bu renk? İlk defa oluyor böyle; hayırdır inşallah, su güneş bensiz doğmazdı hiç...

Siyah bir kundura... Cifti kayıp... Sahilde... Öylece bekliyor...

Şu ortalarda görünmeyen kundura cifti takıldı aklıma. Yoksa çoktan bırakmış, bu sabah ilk defa kaçırdığım zamanı yakalamaya çalışacaktım. Sahi, niye sadece bir kundura? Diğer çift sahibinin ayaklarıyla mı gitti, yoldaşını ardında bırakarak? Bir sarhoşun kundurası mı, bu yüzden mi bu kadar yorgun görünüyor...

Siyah bir kundura... Cifti kayıp... Sahilde... Öylece bekliyor...

Yoksa denizden mi geldi? Dalgalar dün gece oldukça uysaldı oysa. Binlerce kilometre öteden, başka bir kıtadan geliyor olamaz mı? Durun durun, markası oldukça tanıdık geliyor, daha önce görmüş gibiyim bu kundurayı. Biri intihar mı etti acaba? Şu kayalardan atlarken kundurasının teki buraya kadar savrulmuş olamaz mı? Belki diğer çift yüzme biliyordur; yoldaşı gibi korkak değildir, sahibiyle beraber dalgalarla savaşmış, sonra yitip gitmiştir...

Siyah bir kundura... Cifti kayıp... Sahilde... Öylece bekliyor...

Çok iyi hatırlıyorum. Dün gece burada değildi. Tam da buradan geçmiştim, yarı uykuluydum. Belki sarhoştum, bazı şeyler bulanık. Hatırlamak üzereyim, zihnimin ucunda... Tabi ya, tabi ya, benim kunduram bu. Tabi ya, bütün gece evdeki kunduramın tekini aramıştım. Buradaymış, iyi de dün gece ne yapıyordum ayaklarımda kundurayla bu sahilde... Tabi ya, tabi ya... Sarhoştum, dun gece çok sarhoştum...

...SON...
Yunus ÖKLAV
( Kundura başlıklı yazı Yorgunn tarafından 26.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu