“Gece sigara bulamamanın da önemi yok.
Sadece yakacak bir şey gerekliydi sana,
Havaya uçurulacak bir cephanelik olmuştu beynin.
Duman ancak kanıtı olabilir yandığının
Ve küller büyük bir astım krizinin
Üstüne düşen
Kuş tüylerine benzer.”
Bugün Pazar
Herkesin kendine gömüldüğü
kutsal gün.
Kiliselerin çanlarında
yankılanabilirim.
Bir mum yakmak için
Kalbine dokunmam gerek,
Bu dilek için
Güvenmen gerek bana,
Beynindeki cephaneliği
Havaya uçurman için
Gözlerime bakman gerek,
Çünkü sen benimkilere ilk
kez baktığında
Bir kömür madeni gibi
İçten içe yanmaya
başlamıştım.
Ve o gün de pazardı.
Biraz rüzgar vardı
Poyrazdı.
Terastaydık.
Henüz bir hikayemiz yoktu.
Şimdi
Oturduğun o yerden
Ölüm haberimi almışcasına
kalk !
Önündeki masayı devir
mesela,
Koşarak in
Ruhunun merdivenlerini
Karşına çıkan
O büyük kapı kanatlarının
Büyük bir kuşun kanatları
olduğunu gör.
Ve O’nun kalbini deşerek
geç.
Verandaya ulaştığında
Çalan müziği dinle
Çünkü hayatta sadece bir melodiyi
Çok sever insan,
Hala anlamadın mı…
Bütün hikaye bunun için
yazıldı.
23 mart 2014 / İstanbul