Ruhumun mezarında takılıp kaldım, taşlara
Göz kapaklarım engel olamıyor, yaşlara
Akan her damlada yokluğunun resmi,
Aldı götürdü ömrümdeki en güzel mevsimi,
Senden sonra kimse kaldıramadı, nazımı
İşte o zaman anladım, yalnızlığımı
Sahipsizliği hissettim, ömrümün kırkında
Takılıp durdum, hazanımın çarkında
Değer verdiklerim kaldıramadı geçimsizliğimi
Kimse gençliğini feda etmedi, es geçmedi, dengesizliğimi
Sevenlerin sabrı tükendi, kusurlarım arttıkça,
Şimdi ağlıyorum, seni hatırladıkça,
Seni bırakıp gittiğimde, bu pencereden gözyaşı dökmüştün
Belki sende, benim gibi üşümüştün
Ya da kalkıp yatağına giderken, düşmüştün
Başını yastığa koyduğunda, hayallerimle üşümüştün
Adını ilk söylediğim gün aklına gelmişti.
Ve gözyaşların seni kendinden geçirmişti
Kimse görmesin diye sende kafana çekmiş miydin battaniyeyi ?
Ve benim gibi tekrarlamış mıydın niyeyi ?
Anne ben affedemiyorum, beni bırakıp giden oğlumu
Acaba sen affettin mi bu pişman oğlunu ?
Sen kırılmıştın, yıkılmıştın ama yaşamamıştın bu vicdan azabını,
İhtiyarlanmış kemiklerimi, titretiyor duydukça adını
Bu yalnızlık penceresinden baktığımda,
Ruhum eziliyor çıplak ayaklarımın altında
Anne ne olur affet göç mevsimi başladı göçüyor leylekler
İçimdeki tek umutla diyorum acaba annem mi beni bekler ?
Mehmet ARIÇ