Ortasında olsun yolculuğun
Ne gelen olur ne giden
Güneş hamin nasılsa
Başıboş değil sağın solun
Bulutlardan hayır yok zaten
Küçük dere birazdan ayrılır
Kıvırmaya başladı baksana
Kuşların çenesi düşmüş
Ağaçlar yalnız mı kalır
Geride bıraktı köy dolmuşu
İlerde minare uzamış nasılsa
Gözüne biraz toz kaçar
Ha gayret bu yokuşu
Çıkarsın soluk soluğa
İğdeler yine misler saçar
Kırmızı elmalar serilmiş altına
Çobanı görünce bir sorsan
Dağları o mu düşünür
Rüzgârdan nasıl kaçılır
Maharet kavalda mı yoksa
Kurtlarla çok mu görüşür
Koyunlar kaç defa sayılır
Gece uyuyup kalırsa
Kuzular sonra kimle oynaşır
Dün köyüne bereket yağdı
Kardeşin biraz hastaymış
Abisini özlemiş besbelli
Bütün gece seni sayıkladı
Kasaba pek kocamanmış
Babanı görünce sorsana
Neden düşmüyorsa ateşi
Bez bebeğin gözü niye açık kalır
Bak Sarıkızın sütü de yaramamış
Anan kalmış otları yolduğuyla
Kuzu kesilmiş elinde satır
Şurada gelmene ne kalmış
Dr.süreyya önder