Ay bu akşam ömrüme ıstırapla doğuyor
Mevsimleri saçımda ağartıyor inceden
Gecenin istilası masivâyı boğuyor
Gökten ağan bulutlar dert yanıyor günceden
Karanlığın adına türkü yakarken âlem
Kadehime bir zehrin acı tadı doluyor
Sabahları kalbimden söküp atarken elem
Saksımda menekşeler açılmadan soluyor
Dil susup lâl olunca derin âhım duyulur
Gönlümdeki güllerin sızısıdır inleyen
Dilemmâyla bedenim bir kuyuya koyulur
Gözlerimin derdiyle yıkılıyor dinleyen
Dallar başını eğdi gökte kuşlar ağladı
Yediveren güllerim öksüz kaldı bahçemde
Her saatin koynunda gözyaşlarım çağladı
Aşk sözlerim üzülüp kırılıyor lehçemde
Damarımdan kanayan üveyik bakışlı yâr
Sen de duyuyor musun kirpiğimin sesini
Başımda tüten yelde yalnız senin izin var
Gönül penceresinden kesme hiç nefesini
Şimdi ebrûlar küskün dualarda son defa
Düğün çiçeklerimi kederle besliyorum
Daralıyor göğsümde ecel yüzlü bir sefa
Duvağımın tülünü adınla süslüyorum