gurbetten sılaya düşüyor ağıtım
yolcular gelip geçiyor
zamanın isli kıskacından
alıştım
ekmeği suyu bölüşmek gibi bölüşüyorum seni tüm dünyayla
sadık kalamıyor kaçmalarım
gittiğim yere
ardımda bir sen kalıyorsun
bir de tüm dünya
küsüyor bana
yıldızlar ağlıyor
bulutlar kangren
söküp atsam kirpiğimi
içime akıyor zehr-i aşk
bir çukur aç
uzanayım kirpiğinin gölgesine sevdiğim
kapat gözlerini
sıkıca örtün üstüme
üşüyorum