Müzevir gece anlattın değil mi her şeyi güne
Şu gök gündüz böyle kara değil
Ne demeye heveslendiriyorsun ki
Günü kendi rengine
Karanlığında yürüyorsam bil ki
Senin için değil şafak için adımlarım
Şu yeşili şu maviyi sen gizlerken
Gündüz sunuyor alabildiğine
Gülümsemeler vad ederken gün
Sen karaya çalıyorsun gülüşlerimi
Üstelik bir sır bile saklayamayacak kadar bencilsin
Sen feleğin bile dünyasını şaşırtırsın
Rumumdan canıma esen
Köyümü kasvete boyayan gece
Ne saklıyorsun öyle arkanda yine
Kömür karası mısın, başımın belası mısın söyle
Her ya nasip değişimde çıkmazlara sokarsın
Kara yüzün şu hilalden yıldızlardan utansın
Kilidini kıracağım bir kaç saat kaldı işte
Yarın sabah her şey güzel olacak
Gecenin örtüsü kalkacak umutlarımın üzerinden
Doyasıya içime çekeceğim ıhlamur kokularına karışan
Çam ve gül kokularını
Bu yıl bitmeyen Haziran yağmurları bile
Engel olamayacak denizle kuçaklaşmama
Hiç heveslenme gece
Gün aldanmaz senin sözüne
Kıymaz bana sana inansada
Var git işine
Başka kıtaları dolaş
Nasıl olsa dönüp dolaşıp geleceksin yine
Ama belki beni bulamazsın belki de günde kalırım
Bir sabahçı kahvesinde sabahlarım görmemek için seni
Yok illa ki görüşelim diyorsan
Ne olur gün gibi olsun karanlık yüzün
Bitsin adınla anılan hüzün
Yeter! Yeter üzme beni...
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN