Bir çımacının deniz kokusu gibi sinmişsin
Ne bir balığınki kadar çok
Ne hissettiği gibi olta peşindekilerin
Diyemem ki bir dağın buzulu gibi soğuk
Belki kutuplardan kopan bir parça
Ne kardelenleri tutan kadar soluk
Ne bir eksik ne bir fazla
Ne ilk çocukluk ezberlerim
Ne bildik şiirler kadar hafızamda
Kendi karaladıklarımın içine gizlediğim
Unutulduğun da yok
Eski zaman ölmüşleri gibi
Ne yenice toprağa saklanıvermiş
Bırakılmış Fatihası sona
Cuma akşamları söylenip geçilmiş
Ne bir eksik ne bir fazla
Gençlik düşlerimin saflığına
Yakınlaşamaz beklentilerim
Varmaz yıldızlara uzanışıma
Belki karınca kararınca
Özlemin ne bir görmeyenin
Ne yıldızların bulutsuzluk arzusu
Sadece eski bir kapıya
Vurup kaçan çocuk korkusu
Ne bir eksik ne bir fazla
Dr.süreyya önder