Bu Şiir
/ Bu şiir
Başlamadan sonlanan bir hikâyenin başlangıcınadır, /
Kâğıda düşen her satır
Hazan yağmurlarında duaya kalkmış eller
Ve gözlerin ıslaklığında okunan veda çığlıkları
Eylül yağmurlarıyla tükenip gidiyor
Benim tükenişim gibi
Artık yolların ne başlangıcında
Ne ortasında
Nede sonundayım
Bilemiyorum olduğum yeri
Anlayamıyorum yaşadığım zamanı
Kaybetmişliğimden beri bahar yapraklarını
Hazan solgunluğunadır sürüklenişim,
Issız sokakların soğuk taşlarının üşütmesinde
Meçhule sürüp gider yolculuğum,
Yaşanamayan zamanadır sözlerim
Yaşanmamışlıkların hayalinde
Yazılabilecek tek kelime varsa
Oda yaşanmışlığın içinde
Sevgiliye olan hasrettir,
Bir varmış, bir yokmuş misali
Vaktin birinde
Masallar ülkesinde
Belki de Kaf dağının ötesinde
Böyle meçhulken
Sessizce yerleşmiştin yüreğimin derinliğine,
Halende öylesin
Zamanın meçhulünde saklı kalan sen
Yüreğimde kor ateşe dönüşen hasretinle
Bir gün bu hikâye bitecek
Fakat yarım yamalak karalanan bu şiir
Hiçbir zaman bitmeyecek
Ve ardından sonu belirsiz hasrete uzanan yollarda
Meçhule varan yolculuk başlayacak demiştin sevgili…
Böyle bir sevda hasrete
Şiirler de yalnızlığa yazılmamalıydı
Gözyaşları mehtapsız gecelere akmamalıydı
Sevda bakışlı gözleri hüzün sarmamalıydı
Güller mevsimsiz solmamalıydı
Artık zamansızlığın girdabında boğuluyor söylenen sözler
Boşluğun idam sehpasında sallanıyor yazılan kelimeler
Sensizlikte eriyip tükeniyor bütün mısralar
Gecenin sessizliğinde yankılanıyor seviyorum nidaları
Bilir misin?
Kaç zamandır mahrum sevda bakışlı gözlerden
Unutulmuşluğun içinde ki seven yürek...
Biter mi sandın yüreğimde ki sevda
Söner mi sandın sinemde ki harlı ateş
Bu sevda bitmeyeceği gibi
Bu şiirde bitmeyecektir sevgili.
Her yolun başlangıcında sonu belli olmasa da
Bu hikâyenin sonu
Daha başlangıcından belliymiş
İşte sevgili bu şiir
Hasrete yazılan
Ve başlamadan sonlanan bir hikâyenin başlangıcınadır.
Dinçer Demirel