Geleneksel yaşayışımın özellikleri değişti,
Toplum bağlarından kurtulan insan oldum,
Katı ve boş yüreklere değen, altın sözlerin,
Ne yazık kırık kanatları, eğri yere kondum…
Yok sevginin engin hazzı, "Bakır" yürekler,
Kalp katı, üzerin de yürünebilir hâlde, ne çare,
“Bu benim aşkım, bu bizim aşkımız “diyebilsek,
Yaşamda mutluluk arayan, her yüreğe, "Tek" çare…
Kimsenin olmayan, kendisinin olan aşkı bulmak,
Kaya çıkıntısı altında, yada, donmuş taş yürekte,
Bütün aşklar başlı başına bir adaletsizlik içerirler,
Adalet buz kümeleri içindedir, yada saf yürekte…
Bazen, aşkın yanında yatığımızı hissedemeden,
Vurur şamarı, öyle işler ki, kesilir nefesin, sesin,
Tamamen yergi içerir, tamamen şımarık, haylaz,
Yamaçlarında kar yığını, çığlarının geleceği kesin…
Her zaman yolcu gibi yanında, kaybedersin belki,
Fener alayı ardından yürür gibi ardı sıra yürürsün,
Yaratmak istediği sadece; Aslı ile Kerem havası,
Bu can telef olurcasına, hep peşi sıra sürünürsün…
Birbirinden kopuk yaşamaktan daha zor ne var?
Para kazanmanın ip uçlarını öğrenmiş bir yerden,
Artık gözü ondan başkasını tanımaz olur haliyle,
Kovayla - helkeyle çıkarır, taaa çok derinlerden…
Muammaların çözüleceği günü beklemek, işin.
Ansızın-birden bire kısa yollarda, karşına çıkar,
Senin kurduğun onca hayalin içine bir bir edip,
Tüm birikimlerini sallar ve depremiyle, yıkar…
İç güdülerine pek bağlı olmakla beraber, katı,
Ne çare, belki de; O kalbini bile ödünç almıştı.
Kaderin sürekliliği, tek düzelik, benim şansım,
Bu mücadeleme, tüm odaların tozu bile, alıştı...
Göğe kadar yükselen nidanın, bir cevabı olmalı,
Duymaz-işitmez ama, o rüzgar seslerine karıştı,
Bulutlar dudağını ısırdı, yağmurun gözleri ağladı,
Damla damla örttü, kış bağrıma, yağan dolu karıştı…
Yıllardır ben; Görünmeyen oyunu seyrederim,
Hayat tarafından kemirilen, gönlüme rağmen,
Yanağına düşmüş ve oracıkta yapışıp kalan o,
Gamze yıkıntısı arasındayım, yarama değmen…
Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
14.07.2014