Bekliyorum yürekten yara almış kim varsa;
Kadehler lehçesini bilen varsa buyursun;
Keyfe keder gönülden dört çarpı dört yetmişlik;
Açacağım bu akşam gelen varsa buyursun…
Eyvallah etmem artık hicrana, efkârlara;
Ne yağan yağmurlara ne de yağan karlara;
Aklıma izin verip diyardan diyarlara;
Geçeceğim bu akşam gelen varsa buyursun…
Korkmadan çekinmeden çattırıp kaşlarını;
Damla damla döktürüp yanaktan yaşlarını;
Özgür bırakmak için muhabbet kuşlarını;
Seçeceğim bu akşam gelen varsa buyursun…
Ne ezelden gülmüşüm ne umut var ahirden;
Doğarken kardeş miydik dudaktaki zehirden;
Bu caddeden sokaktan bu karanlık şehirden;
Kaçacağım bu akşam gelen varsa buyursun…
Davetine yok demek olmayacak doğrusu;
Kulağımı çınlattı muhabbetin çağrısı;
Öyle birkaç kadehle geçmez yürek ağrısı;
İçeceğim bu akşam gelen varsa buyursun…
Ali ALTINLI – 04/09/2014
Saat: 13:24