Bu bir aşk hikayesidir.

Futbol da bunun bahanesidir.

 

Seni futbol kadar seviyorum.

Yok kızma şakaydı bu, doğrusu şu: "Futbolu senin kadar seviyorum."

Maksadım maçı kazanmak değil seni kazanmaktır.

Hedefim üç puan değil senden tam puan almaktır bu aşkta!

 

Tıklım tıklımdı tribün.

Maçtaydım bugün.

Aklımdaydın.

Antrenmanlıyım seni sevmeye, faullerine, çalımlarına...

 

Gol sevinci değil beni mutlu eden senin gül sevincindir beni esas mutlu eden.

Bütün tribün takımı destekliyordu ben de içimde seni sayıklıyordum.

Maça mı gitmişim aşka mı anlamıyorum.

Bedenen ordayım ama ruhen başka alemdeyim.

Bana sen dışında hiçbir şey iyi gelmiyor galiba, kaybediyorum kendimi daha da bulamıyorum.

Sana hazırlıklıyım.

 

Sen benin gol atmışlığımsın.

Tribünlere koşmuşluğum...

Tur atlamışlığım...

Şampiyonluğum...

Seni futboldan da öte seviyorum.

Beter seviyorum.

Sen yeter dercesine seviyorum.

 

Of Allah'ım ne kadar da yalnızım.

Bu kalabalık yok gibi...

Tezahüratın içinde ne kadar da sağırım.

Binlerce insan var etrafımda, tek başımayım oysa!

Hakem gibiyim aslında hiç kimseye yaranamıyorum, ortadayım.

Oyunun içinde değilim ama senli düşlerin içinde koşup duruyorum.

Aşka dair kondisyonum iyi nazar değmez inşallah!

Sana dair hislerimde sakatlığım yok maşallah!

 

Benim takımım sensin.

Kalbinin ilk on birindeyim.

Bir numaranım.

Senin ceza sahanda olmak istiyorum, sende ofsayta düşmek istiyorum.

Sende gol atmak, sende o gol sevincini yaşamak istiyorum.

Sen deplasmanında aslında ev sahibiyim.

Takdir hakkımsın.

Alın terimsin.

 

"Bu aşkın sonu yok" diye bir pankart açıyorum.

Herkes ayağa kalkıyor alkışlıyor beni moral için.

Seni ezeli ve ebedi seviyorum da ondan böyle yazıyorum.

İlanı hal ediyorum yok yok ilanı aşk...

Kameralar bana odaklanıyor, fotoğraf makineleri bana zumlanıyor, mikrofonlar bana uzatılıyor, sorular bana soruluyor.

Hakem düdüğüyle başlıyorum seni sevmeye.

Seni maçtaymışım gibi sevmeye...

Ve böyle denemeye...

 

Maç kırk beşer dakikalık iki devre toplamda doksan dakika...

Ama bu aşk ömür billah sürecek.

Zamana oynama yok bu aşkta, topu taca atma da, hakemi kandırma da, seyirciyi uyutma da!

Sen benim gol sevincimsin.

Üç puanımsın.

Güç depomsun.

Moral motivasyonumsun.

 

Başkalarına kırmızı kart oluyorum sende, direkt kalp dışarı ediyorum onları.

Sana bakana sarı kart oluyorum, halihazırda sana bakanı dışarı atmaya hazırlanıyorum.

 

Tıklım tıklımdı tribün.

Maçtaydım.

Saklımdaydın.

Antrenmanlıyım sensizliğe, hüzne, göz yaşına, bir başına...

( Futbol Aşkı başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 21.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu