1 Deliler Ve Sarhoşlar
B.




Hiç tımarhaneye yolunuz düştü mü bilmem ! Nasıl ki hastanelere gittiğimizde vücut sağlığımızın kıymetini anlarsak , ruh ve beyin sağlığımızın ne büyük bir nimet olduğunu da tımarhanelerdeki veya aramızda dolaşan manen hasta insanları gördüğümüzde hatırlarız.

Dahilikle delilik arasında ince bir perde olduğunu söylerler. Delilik nerede başlar , dahilik nerede biter ; pek bilinmez . Ama ben , delilerin , sözlüklerinden “ korku “ kelimesini silmiş olan bu insanlardan bazı davranış ve sözlerine çok önem verip ibret almışımdır.

Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesinde yürürken yandaki yeşilliklerin arasından yola zıplayan bir hastanın hitabıyla irkildim .Bir elini gök yüzüne doğru kaldırarak şöyle diyordu : “ Biz Allah’ı görmüyoruz ama Allah bizi görüyor “

“ Evet , haklısın kardeşim .” dedim ve dersini almış bir öğrenci gibi yürüdüm.

Tımarhanenin kıdemli şairi de ekliyordu : “ Burada herkesin akıl terazisinin kefeleri altındandır. Fakat ibre düzgün değil “
“ Çok şükür , diyordum. Benim kefeler tenekeden ama ibresi düzgün ..”

Tımarhanede bir hastaya sormuşlar : “ Burada kaç kişisiniz ? “ Düşünmeden cevabı yapıştırmış : “ Biz içerde 430 kişiyiz .. Peki , ya siz dışarıda kaç kişisiniz ? “

Hastalık deyince yalnız grip , kanser , verem gibi hastalıklar geliyor aklımıza . Kişilik bozukluğu , depresyon , cinsel sapkınlık , psikopati , şizofreni , paranoya vb. gibi ruh hastalıkları taşıyan binlerce insan günlük hayatımızda bizlerle bir arada yaşıyorlar. Bazıları zararsız , bazıları da her an patlamaya hazır bir bomba gibi .

Bir akşam evimin kapısına yakın kaldırımın üzerine çökmüş , önünde şarap şişesi duran bir sarhoş şöyle bağırıyordu : “ Bu memlekette Atatürk’e küfretmek suç , Allah’a küfretmek suç değil ...”

Yönümüzü çevirdiğimiz Avrupa’da da Yahudi’ye küfretmek , diğer dinlere küfretmek en büyük suç kabul edilirken İslamiyet’e küfretmek suç sayılmamaktadır. Avrupa’da gavurun arkasına saklandığı “ düşünceyi ifade özgürlüğü “ vardır ama tam anlamıyla bir “çifte standart “ uygulaması da vardır. Bizim aziz Peygamber’imize ve yüce dinimize kopasıca dilleri ile saldırırken , yahudiyi bir iki kelime olsun tenkit edemezsiniz.

İslam Konferansının “ Dinlere Hakaretle Mücadele “ şeklindeki karar tasarısı , 25 AB üyesinin hepsi tarafından reddedilmiştir. İslamiyete sövüldüğü zaman “ Bizde ifade özgürlüğü var “ diyen Avrupa , Yahudi’ye bırakın hakaret etmeyi , tenkit etmeyi dahi suç sayar.

Ben yine Leblebici Deli Mehmet’le yazımı bitireyim .

Malatya’da bir zamanlar Davulcu’nun karısı olarak bilinen ve eski kulağı kesiklerden bilinen namussuz bir karı yaşarmış . Bir çok ev kadınını ayartıp kötü yola düşüren bu namlı kadın bir gün ölmüş , cenazesini getirip musalla taşına koymuşlar. Vakit namazını kılan saf Müslümanlar da camiden çıkıp tabutun önünde yavaşça saf tutmaya başlamışlar. Bilirsiniz Müslümanlar her mevtaya ‘ İyi biliriz ‘ demeyi adet haline getirmişlerdir. Hoca da cemaatin önüne geçip yerini alınca Leblebici Deli Mehmet birden ortaya fırlamış : “ Ulan , demiş. Hadi bu karıya da ‘İyi biliriz ‘ deyin de topunuzun sülalesini ... “

Peygamber’imize yapılan hakareti basın özgürlüğü olarak sayan , bölünmemiz için alkış tutan , içimizdeki hainlere destek veren , zinayı , cinsel sapkınlığı insan haklarından sayan, sevgili Peygamber’im için en rezil karikatürleri çizdiren , gönüllerindeki “ HAÇLI RUHU “ nedeniyle bizi aralarına almaya hiç de niyetli olmayan AVRUPA BİRLİĞİ’ni Leblebici Deli Mehmet’e havale ediyorum.
( Deliler Ve Sarhoşlar başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 27.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.