//Aç radyoyu ne olur Mesut Bahtiyar'dan şarkılar dinleyecek odam
Ve kapa gözlerini, yıldızların altında bir şiir soyunacak//
Mızrabı sevda olan kara kaplı defterine sor
Yalnızlığı sedef kakmalı çeyiz sandıklarına koyuyor anneler
Bir ihtimal daha var dese de şarkılar
İhtimalsizdir aşk sevgilim
Bulur, yakalar, asar yüreğine kederi
//Gölgeme gülümsedim yine, selamsız bandosuna el salladım bu sabah
Gülme, şehirler dolusu aşk anlatacağım sana yeter ki otur şimdi yanı başıma //
Neşet baba ölmüş, sazı öksüz kalmış diyorlar
Oysa kulaklarımda sesi ’’ Ah yalan dünyada’’
Bana öğretilmemiş renkler var hala
Ve görmediğim şehirden insanlar
Zenci bir annenin elini öpmedim mesela
Oysa gölgemin rengi hep sevda
Şems gibi derinden aşklara mum olsa da sözler
Mevlevi’dir tebessümün rengi ateşin üzerinde
Rüzgarı hatırla, yağmuru, duru akan sulara karışan ömrü
Sonra söz, aşkı anlatacağım ben sana
Bak dinle susmadı daha Neşet baba ..
//Hadi göçün serçeler ne duruyorsunuz
Soldurdunuz ömrü kim bilir kaç bahar
Sizin de hakkınız özgür şarkılar
Kırlangıç sevdalı kışımız mı var//
Derin kuytularında yalnızlığın bir bebek ağlamasıdır şimdi ölüm
Gölgesi mumdan alevlere teslim yalanlar, sessizce ardın sıra bağırır
Öznesi çocuk olan, boş beşiklerim var benim ikimize dair
Ve kuzguni çığlıklarım
Hadi göç bakalım sen de güvercin
Ne duruyorsun
Bu hayattan göçmeyen insan mı var
//Ne zaman aklıma ölüm gelse seviniyorum
Kefareti ödendi diyorum günahlarımın aşkla//
Şükür kirli tebessümlerimiz olmadı
Sevdik hayatı zıp zıp zıplayan çocuklar gibi
Zaruri hüzünlerimiz değmedi günaha
Ve el vermedi vicdanımız siyah rüzgarlara
Belki öptük günahı gözlerinden
Ama biz hiç yazmadık bu şarkı sözlerinden
Aç radyoyu ne olur, bu kadehlerin defterini bu gece düren
İşte yanık yanık söylüyor şarkımızı yine Zeki Müren…
Yasemin Demir ikibinondört Eylül tortusu