Eylülü Solumak Seninle Gülüm
limon çiçekleri açıyor
yıkıldıkça örülen duvar renginde
Ay ışığı ile yıkanıyor yüreklerimiz
gözlerimizden geçiyor bütün denizler
Öksürerek uyanıyoruz
zamanın en güzel döşeğinde
Beşikleniyor eylül hışırdayarak
çekiyoruz üzerimize sonbaharı
Çivilenen cam dibinde biriktiriyoruz
ahşap kalabalığında bir yığın sarı yaprağı
Kapatıyoruz yıldızlı gecelere perdelerimizi
Ölü yazı süpürürken rüzgar...
Yeni doğmuş bebek kokusunda gülüşlerimiz
dağılıyor tenimizin üzerinde çarşaf gibi nefesimiz
Dudaklarımızın ıslığında yepyeni bir sevda
nefesleniyor dün gibi eski bir plakta.
Kokulu bir dağ çileği eşlik ediyor odamıza
Dudaklarına sarılıyoruz şarkıların
gebe bırakıyoruz anı, sallanan kollarımızda...
Bir çift göz kilometreler akıtıyor
alevistan oluyor iki boşluk arası kıvılcım
Yanıyor can pervanesinde aşk
mum içinde eriyor sessizlik
al bir gülde titriyor tok seda...
Ayakları yerden kesiliyor
ürkek gözlerle sevişen kuşların.
Mor bir bekleyiş damlatıyor son damla
şiire su veriyor
sevinç düşleri ile gözlerimizi kapatan eller...
Bir basamak daha çıkıyoruz
birbirimize karışmak için....
Sökülüyor parmaklarımız her mısrada
kolay değildir beyit olmak çıplak bir ağaçta.
Gün değmemiş girdapta
yere düşerse iki nokta arası bir yaprak
Sen gömülü sevgimiz
kök salacak yaşadığımız mezarda...
Ferda Özsoy
(
Eylülü Solumak Seninle Gülüm başlıklı yazı
ferda'ca tarafından
28.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.