İkide bir yüreğimi yoklayan duygulara
Emsalsiz sıfatlar giydiriyorum
Gün boyu
Kelimeler arşınlıyorum sözlükten
Hangisi en güzel seni anlatır diye
Ömrüm
Koşulsuz gözlerinin esaretinde
Yüreğimin coğrafyasında en ince sızı
Gecenin kıyılarında
Kilidi kırılan özlemlerin
Yine hasret yolcusu
Yine ellerimde kaçınılmaz çaresizlik
Bir hikâye uydurur zaman
Eskiyen anlar resimlerde çerçeveye durur
En fiyakalı poza gülümser gözler
Gölgelerin yansımasına eşlik ederken ay
Ufukların ötesine çöreklenen gözlerin
Gelir zamanın tam ortasında durur
O an hayat solur dudaklarım
Kahramansız romanların son sayfasından
Faili meçhul düşerken bakışların
İsminin asıldığı yürekte
Fasılasız ağlayışlarım
Sen diye düşer toprağa
Âdem Efiloğlu