Doğrul sende yaşayan ceset,
Bunca günah, onca adavet;
Temiz mi defterinde ki hayatın, hesap et.
Bir testi su, bir abdest,
Bir dua var elinde, bir de
namaz...
İşte tüm sermayen kırık dökük bir ibadet.
Biliyorum yazacağın tüm sözleri;
Bulunduğun mekan değil mi sana gurbet,
Eksikliğini çektiğin para denen illet,
Anlamakta aciz kaldığın şu yabancı millet...
Hey gidi isimsiz ahmak,
Hadi, sende her şeyi bahane et.
Haksız yahut haklı isyanın neresinde hikmet.
Gün bu gün de döndü akşama,
Güneş gören gözlere bir perde,
Nefislerde meşale, her yer zülmet.
Şeytanın sözde nuru kör kuyu…
Aldanıp da düşme tuzağa, hazaret.
Önünde bunca bela, bunca kasvet,
Ve içinde ölümden bir parça hararet.
Ve sela henüz okundu,
Uzan sende geçmişin üzerine.
Onca meşgale son buldu nihayet,
Artık ne bir zerafet, ne bir ezziyet,
Kalmadı elinde seçim yapacak keyfiyet.
İşte tüm sermayen kırık dökük bir ibadet…
İsm-i Mechul