AZİM VE GAYRET
GECEM
Sırlı, vefalı gecem
Bir sen bilirsim halimi
Olma adına mücadelem
Ve çektiklerim, bal misali.
*
Gözlerimde acı uykusuzluk
Seni çok özledim yatağım
Bir ayrılabilsem kitabımdan
Sana boylu boyunca uzanacağım.
*
Ah çayımın efsunlu kokusu
Her yudumlamam parmak uçlarımda
Kitabımdan yüreğime sızan bilgi
Öyle hoşsun ki, gözyaşlarım avuçlarımda.
*
Sırlı, vefalı gecem
Bir sen görürsün halimi
Dolma yolunda mücadelem
Sessizce, derinden gül misali…
Ağustos/2008/Çanakkale
Konuyu anlatma adına bugün size bir şiirimle başladım. Evet hayatta insanın amacına ulaşmasındaki en önemli güç, hangi şartlar oluşursa oluşsun, kişinin azimli, gayretli ve mücadeleci olma özelliğini kaybetmemesidir.
SORU: İnsan ne zaman ölür?
CEVAP: Durduğu zaman….Mücadele ruhunu yitirdiğinde önce devrilir,arkasından ölür.
“Afrika yerlileri arasında hizmet etmek üzere, her türlü rahatlık ve konforu terk eden genç doktora yakınları, yolundan çevirmek için dil döküyorlar:
--- Sen orada koca bir milletin çektiği ızdıraplara karşı tek başına ne yapabilirsin? Sen o muazzam insan denizinin ortasında kaybolup gideceksin. Onlardaki salgın hastalıkları önlemek için elinden ne gelir? Savaşı, açlığı nasıl durdurabilirsin?
İdealist genç doktor, kendisini hizmet yolundan döndürmek isteyen yakınlarına şu cevabı veriyor:
--- Ben çevrem karanlık olduğu zaman karanlığa küfretmem. Hemen kendi kandilimi yakarım.”
Yani azim, gayret ve mücadelemi kaybetmem. Elimden ne geliyorsa karşılıksız, ‘BEN’ siz ‘BİZ’ li mücadeleme başlarım.
Dostlar bugün içi dışı bir, dürüst, azimli çalışması ve gayreti milleti olan insanlara çok ihtiyacımız var. Ben buradayım…Ya siz…Saygılar.