GÜLÜCÜK DÜŞÜR
Nazlı yarim,aman,kesme selamı,
Kim alır sineye,közden meramı?
Can suyu,cananın,cana kelamı,
Gurbetin eline, gülücük düşür.
Tan vakti,uyanıp,bak bir aynaya,
Kaş keman, can zinde, yürek oynaya,
Aç da pencereni,şükret Mevla'ya;
Poyrazın yeline, gülücük düşür.
Sabahında bolca, öğleye az ye,
Bel bereket nazır, mutlak “niyaz”de,
Her öğün sonunda, “ne olur yaz”de;
Mesajın diline, gülücük düşür.
İş,aş,sıra,kuyruk, hayat ne çetin,
Vuslatı hayalle,oluver sakin,
Kaçak, köçek, dört göz, umarım çet'in;
Sanalın gölüne,gülücük düşür.
Yağmur,yaş,kar,tipi,baharda kışta,
Dantel,gergef,oya,al,mor,nakışta,
Zamanda belenen,aşka yakış da;
Sevdanın gülüne,gülücük düşür.
Sazımda hasretin, yol,perde perde,
Ağıdım,feryadım,merhem mi derde?
Sözün gözden sızıp, düştüğü yerde;
Sazımın teline, gülücük düşür.
Gün ufuktan yolcu,tam vakti aşkın,
Sal serimi yutsun,Leyla'ca taşkın,
Yarsiz beş paralık,altından köşkün;
Mecnun'dan çölüne,gülücük düşür.
Gece kurşun,ser yorgun, uyku gözünde,
Çöz şu beliğini, dur bir sözünde,
Uzan yatağına,ruhum özünde;
Gecenin beline,gülücük düşür.
Er geç kara gözler, dalacak düşe,
Serin senden uçup, düşüme düşe,
Can canan doyunca, gülüp gülüşe;
Vuslatın külüne, gülücük düşür.
Kadir KOCA
23.10.2014