FELAKETE AĞIT
Baldıran zehri masal, acının tadı yaman
Kült kült beton yığını, güzelim Adıyaman
Şehadet şerbetini, boca ediyor zaman
Bütün sözcükler eyvah, bütün duygular hicran
Kıyameti soluyor, yiğit ökkeş diyarı
Sütçü imamın ruhu, sızlıyor zarı zarı
Kara toprak değil mi, her faninin tek yarı
Düşük ayarlı şehit, kahramanın tek karı
Sekizlik mermi değmiş, gazinin sinesine
Can veriyor bir şehir, enkaza sine sine
Heyhat ki haz veriyor, soysuzun kimisine
Ruhu ceset arsızın, herzesinden bize ne
Pürtük pürtük yaralı, Malatya'mın dokusu
Göçmüş meyve kokusu, sinmiş ceset kokusu
Gakkoşlara sığınmış, umarsızca çoğusu
Ah ardışık artçılar, pusu içinde pusu
Yanık ağıtlar yaksın, Urfa sıra gecesi
Peygamber otağının, yer altında ecesi
Narında hoş, nurunda hoş, tevekkülde secdesi
Pas tutan yürekleri, felek ıslah edesi
Ey Ravanda kalesi, taşındaki o yaş ne
Şirin Kilis'in neden, viranla böyle teşne
Beton sütun altında, beyni taşmış bu baş ne
Haşa ki canı alan, Azrail de telaş ne
Karaçay Şelalesi, sonsuz hüzünle çağla
Harabeye dönüşen, Osmaniye'ye ağla
Nasıl baş ederiz, vicdanı kör bir çağla
Sızan göz yaşına, kara yosunlar bağla
Gamlı. yaslı Hatay'da cümle yemekler acı
Yalan olan dünyada, olsak da hep kiracı
Helallik alamadan, amansız gitmek acı
Edirne'den, Ardahan'a, aziz yurdumda sancı
Kurt kışı tez unutur, hiç unutmaz ayazı
Ne bahtiyar olmak ebet ne makus kara yazı
Emperyal köpeklerin, ağzında kalmaz azı
Karanlık gecelerin, tandan atar beyazı
"Tanka gerek yok! "yazan utanmaz Fransız'ın
Ensesinden bir bozkurt, kapacaktır ansızın
Belasını hak vere, yurdumda izansızın
Berhavası muhakkak, haktan yana yansızın
Bin kere lanet olsun, bahane arayandan
Mahalle yanar iken, saçını tarayandan
Vatana nobran olup, gavura yarayandan
Ve tiksinsin bu toprak, vicdanı olmayandan
Yiğit doğrulur elbet, hızla düştüğü yerden
Zafere koşan atı, kavrar gene eyerden
Altın yere düşmekle, ne kaybeder değerden
Bir ölür bin doğarız, bu vatan yitmez erden
Kadir KOCA-03.03.2023