sessizliğin huzuruna bu alkışlar tepelerden pür neşe bir şelaleden ah o dağların yavuklusu karakışlar gezinirdi tavşanlar farkedilmeden köy çocuğunun gözlerinde yakarışlar görülmeliydi dumanların kaçışı beyaz esaretten ardıç besliyor meşeyi minbere yakın avluda bir ana yatıyor musallada sessizliğin fırtınasına bir bakın yıkıp geçiyor kalpleri o anda dinlenmeliydi hikaye uzun demeyin sakın yaradana sitem yok bu soğuk havada cennet dediğin yer çok mu uzak sığar mı bu acı o küçük kalbine abiden kalma eski kırık dökük kızak yola koyulmalı geceye dönüldüğünde yıldızlar hemen şuracıkta bak selam vermeli melekler göründüğünde beklenmeliydi vakti saati gelmişti artık kardelenler eziliyordu yüreği gibi üşüyordu elleri ayakkabılar yırtık nerdeydi karanlığın dibi kaç adımdı şunun şurası duyuluyordu işte anacığın kokusu sorulmalıydı nurdan köprüye Alatadan varılması bata çıka ulaşmanın korkusu yanaklarda donmuş buz taneleri dizinde dünden kalma yutulur acısı nasılsa merak ederlerdi haneleri gelirlerdi peşinden teyzesi bacısı şimdi bir uzun uykunun rahatlığı vardı mezarlığın içinde bir tatlı uzanış ruhlarda bir merak kuşlar çıt çıkarmadı ireme küçükler için yoktu ki yalvarış ne çok söylenmişti adı siste bir daha bir daha son bir defaydı herkeste o bakış yağmur düşmeye başlamıştı aheste aheste dr.süreyya önder
( Gitmeliydi Peşinden başlıklı yazı burak1907 tarafından 1.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.