Zamanı tükenmişti nerede ise bu dünyada daha ne kadar kalacaktı ki,
hayat bu aslında yarının olmadığını gayet iyi biliyordu. Onun için kalbini
sevgilere açmış “benim adım sevgi” demişti.
Her gelen sevgiyi buyur etmişti gönlüne. O sevginin zorluğunu herkesten
iyi bilirdi amma yine de “sevgisiz olmaz” derdi. Etrafındakiler her ne kadar
sevginin yalan olduğunu söylese de o hiç aldırmazdı her insanın düşüncesi
ayrıdır diye düşünürdü.
Bir tanesi ona çok yakınlık göstermeye başlamıştı. Baştan ona karşı
tedbirli davranmıştı. Hatta “kendine dikkat et ne yapmak istiyorsun beni
tanıyorsun görüyorsun” demişti. Oda “neden olmasın sevgi yanlış mı senin neyin
eksik pek ala sevilecek insansın” diye karşılık vermişti. Kendi kendine
“inşallah hayır olur” diye düşünmüştü. Hatta uzun süre uzak durmaya çalışmış,
onu denemişti. Aradan uzun bir zaman geçenden sonrada ona karşı sevgi beslemeye
başlamış ve onu sevmişti hem de çok!
Onu
çok sevmişti. Onunla nefes alır onunla hayat bulur olmuştu. Gözüne halele
gelsin istemezdi. Suratı asılacak olsa onunda dünyası yıkılırdı. Ağlasa onunla
oturup ağlamak isterdi.
Gülünce
dünyalar onun olurdu hayatı şenlik olurdu. Elinden gelse tüm dünyanın
güzelliklerini ona verirdi. Elini atınca her şey onun elinin altında olsun diye
hazırlık yapardı. Hiç usanmazdı yorulmazdı. Dünyada onun için bir tek o vardı.
İsterdi ki tüm dertlerini çözsün hiçbir der ona yük olmasın. Hayatı kolay olsun,
kolay yaşasın. Sevdiğinin bilgisiz olmasını istemezdi. Onun bilgili kültürlü
olmasını arzu ederdi. Bunun içinde elinde olan imkânları seferber etmekten
çekinmezdi. Her seferinde “ sana bilgisiz olmak yakışmıyor benimle oturunca her
konuda konuşup fikir verebilmelisin, dünyadan habersiz olmamalısın ” derdi. Onu
eğitmek için çalışmakta gün geçtikçe de bilgisinin artışını görmekte ve çok
mutlu olmaktaydı. Aralarında hiç bir uyumsuzluk söz konusu değildi.
Fakat
bir gün onunla sohbet ederken sevdiğinin onu sevmediğinin farkına vardı. “ ne
oluyor bu değişiklik neden” diye sordu. Fakat cevap alamadı. Sevdiğinin Uzun
uzun dalıp gittiği anlar çok olmaya başlamış “hey buraya gel neredesin” deyince
o da “ buradayım yanında görmüyormusun” diyerek cevap verirdi. Bir gün “ benden
bıktın mı” diye sorunca hiç tereddüt etmeden “ evet” deyiverir. Onu istemediğini görünce çok üzüldü. O aslında
böyle bir duruma her zaman kendini hazırlardı. Fakat yinede Kendisin biraz
aptal yerine konmuş gibi hisseti. Ve kendi kendine “ kendine gel sana bu
layıktır. Sen zavallı bir insan değilsin böle bir olaya hazır olman gerekirdi”
dedi. . Sevdiğine “Olsun be güzelim sende haklısın bizde akşam vakti bizimle
vakit geçirmen doğru olmazdı. Amma ben sana bunu baştan söylemiştim ve beni
tanıyordun güzelim isterdim ki bu güneşin batışı senin yanında olsun. Fakat olmadı
sen sabır edemedin oysa sana hiç kötülüğüm dokunmadı sevmekten başka” dedi.
Bir an önce oralardan uzaklaşmak için karar
verdi. Bir daha ona görünmeden sevdiğinin bulunduğu yeri sessizce terk edip
bilinmeyen bir tarafa doğru başıboş gönlü kırık kayıp olup gitti. “ beni adım
sevgi” diyen bu insan Bir daha gönlünde birine yer veririmi bilinmez.
Faruk Soydemir