HAKİM BEY
Canan “müşteki”mi, ben de" zanlı"mı?
"İddia" sağlam mı? Hezeyanlı mı?
Her hüküm sonuca, baştan yanlı mı?
Vicdana kör çomak, sokma hakim bey!
“ Aşk sırla olur” der, Neşet ustamız,
Aşk yüreği sever, hesap, hizasız,
Sevmek bir ibadet, hem de kazasız;
Yunus'um kodese, tıkma hakim bey!
Haydi “Yaz kızım” de, sor ince ince,
Yorgunu yokuşta, yor ince ince,
Aha şuracıkta, kor ince ince;
Bu dava hak değil, çakma(!) hakim bey!
Heyecan, bunalttı, ter sardı teni,
Çıksın şu zevatlar, tek dinle beni,
Daha dün yar vurdu, yara çok yeni;
Dağlayıp bir kazık, kakma hakim bey!
Yüzü ay, kaşı yay, gözleri sorma,
Fındık burun, gül dudak, saçları sırma,
Al yanak, şeker dil, gel de ısırma;
Bu fasıl uzunca, bıkma hakim bey!
Zülfünün telinde, ömüğüm, canım,
Ne azar, ne fırça, dinlemez kanım,
Gönlümün özünde, nazlı sultanım;
Boşuna kaşını, yıkma hakim bey!
Elbet zanlın yürek, avukat dilim,
Bir karınca dahi, incitmez elim,
Vuslata kanacak, deli bir selim;
Kanun’dan set olup, çıkma hakim bey!
Sorma artık yeter, “bilerek” sevdim,
Gece gündüz, kalbi, dilerek sevdim.
Maziyi defterden, silerek sevdim.
Sebebi kafana, takma hakim bey!
Evet,”taammüden”, dalıp gözüne;
Hülyama inanıp, çöktüm dizine,
“Tam teşebbüs”de var, al bir düzine;
Şaşkınca tepemden, bakma hakim bey!
Yaşımı, dişimi, kınama sakın,
Kim bilir, hangi can, ecele yakın?
Mihrimah'a vurgun, Sinan’ca pak'ın;
Boynunda ilmeği, sıkma hakim bey!
Son sözüm söylendi, “pişmanlık” yazma,
Mahkeme mülk değil, yetkiden azma,
Temel zaten çürük, vurup bir kazma;
Çatıyı başına, yıkma hakim bey!
Suçlu isem asın, şanım yürüsün.
Cellat boynu vursun, itler sürüsün.
Ruhum gökten inip, yari bürüsün.
Hükmünü tuzla da, kokma hakim bey!
Kadir KOCA
18.11.2014