Hiç bu kadar hislendiğimi ve üzüldüğümü
hatırlamıyorum.
Hiçbir şey insandan daha önemli değil.
Daha kutsal değil
Daha aziz değil.
Her şeyin bol olduğu bir demde hiçbir şeyi
olmayanları görünce boğazımda bir yutkunma hissediyorum, kalbimde bir sızı,
beynimde bir çaresizlik oluşuyor.
Daha zengin değiliz, elindeki ekmeği paylaşan
insandan.
Daha şık değiliz atkısını, beresini ve
eldivenini paylaşan bir çocuktan.
Daha tok değiliz cebindeki harçlığıyla bir
fakirhaneye ekmek olan yürekten.
Sıcacık evinizde, sıcacık yemekler ve içecekler
içinde, anne ve babanızın dizleri dibinde el bebek gül bebek yaşıyorsunuz.
Varsa biraz huzurunuz şükredin Allah'a...
Varsa birazcık mutluluğunuz...
Birazcık neşeniz...
Sağlığınız iyiyse eğer...
Varsa başınızı sokacağınız bir eviniz şükredin
Allah'a.
Kaloriferiniz varsa ve yanıyorsa...
Sobanız varsa ve sobanızı yakmak için odun ve
kömürünüz varsa...
Yerde halınız ya da kiliminiz varsa...
Pencerenizi kapatacak perdeniz varsa...
Ocağınızı yaktığınız tüpünüz doluysa...
Tencereye koyacak makarnanız varsa ve o yemeğe
konacak yağınız bulunuyorsa evinizde...
O yemeğe atacağınız tuzunuz ve o yemeğin üzerine
içeceğiniz bir bardak çayınız varsa...
Binlerce kez şükredin Allah'a...
Tenceresinde dert kaynayan, penceresinde dert esen evlerimiz var! O tencerelere aş olamadıktan sonra, o gözlere kaş olamadıktan sonra, o pencerelere perde olamadıktan sonra yaşamışsın ne yaşamamışsın ne?
"Hocam çocuğuma öğle yemeği verin, okula aç geliyor!" diyen anaya kulak kesiliyorum.Midem kazınıyor cevap üzerine. Aç kalıyorum.
-
Abla bu çocuğun paltosu yok mu? diye sorduğum annenin çaresiz cevabı içime oturuyor:
-
Babası daha aylığını alamadı hocam!
Üşümeye başlıyor içim.
Zemheri oluyor dışım.
Dışarı çıktığınızda giyeceğiniz sağlam bir
çorabınız varsa ve giyeceğiniz ayakkabınız...Şükredin Allah'a...
Okula, karda ayazda, güneşte yazda servisle geliyorsanız şükredin Allah'a...
Servis parası ödeyemeyecek durumda olanı karda
ayazda güneşte yazda tabana kuvvet
diyeni düşünün.
Kahvaltınız hazırsa ve öğle yemeğiniz için
harçlığınız tamsa kahvaltı yapamayacak ve öğle yemeği yiyemeyecek halde olanı
hayal edin.
Yazılıların sizden daha önemli olmadığını
biliyorum.
Karnınız açken, eliniz üşürken, aklınız yoklukla
savaşıyorken bütün bunlara rağmen gözlerinizde pırıl pırıl bir nazar varken
ve kalbiniz sevgiyle doluyken...
Hiçbir şeyin sizden daha önemli olmadığını
biliyorum.
Asıl ve en önemli dersimizin insan olduğunu
öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekiyor.
Vicdanen,
kalben ve aklen kendimizi donatmamız gerekiyor.
Bugün içime oturan bir kare oluştu yardımları dağıtırken.
Halı ve kilimsiz bir yer...Betondan bir zemin...
Perdesiz bir pencere...İçerisi dışarıdan soğuk bir ev...Ve umut dolu gözler...
Umut olamadıktan sonra o gözlere...
Çok üzgünüm.
Yazamıyorum daha.