sana diyecek bir şey bulamıyorum Papatya
çünkü senden güzel değil sözcüklerim
bu yüzden mahcup düşerim diye
korkuyorum
ve sana bangır bangır susuyorum
sanma ki yolum uğramıyor sana
aklıma düşmüyor değilsin zannetme
ve seni özlemiyor da değilim
çığ gibi seviyorum seni
yığınla...
seni avaz avaz seviyorum
alaz alaz özlüyorum da
daha ne diyeyim sana
az az ölüyorum yokluğunda, biraz biraz
sonum ne olur sensiz ben de bilemiyorum
yok böyle sevmek bir bilsen,
ardına bile bakmadan gelirsin
halimi bir görsen, sesimi bir işitsen
sen de
beni deli gibi seversin
güneş düşse gök yırtılsa deniz boşalsa
kızılca kıyamet kopsa vazgeçmem senden
bunu aklından çıkartmasan iyi edersin
beni de seni de çok mutlu edersin
bana imkansız nedir diye sorsan
senden ayrılmak derim
sonsuzluk ne dersen eğer
seni sevmek derim
daha ne derim bilmem ama
içinde sen olmayan hiçbir şeyi istemem
öyle ya da böyle kalbim tek sana atıyor
sana yatıyorum sana kalkıyorum
sana yanıyorum sana yazıyorum
sana diyecek bir şey de bulamıyorum
çünkü güzelliğin zirvesi sensin bana
varlığım seninle değer buluyor
yokluğunla keder oluyor
cümle alemde tek ederimsin
gel desem yollarım uzuyor
bu nasıl bir uzun sevmektir seni
kilometrelerce; binlerce, on binlerce
gül desem gözlerim ağlıyor
bu nasıl bir hüzünlü sevmektir seni
yaşlarca; binlerce, on binlerce
kal desem gitler bavulunu hazırlıyor
bu nasıl bir vedadır ayakkabısı ayağındadır
bu nasıl bir elvedadır eli
kulağındadır
sana diyecek bir şey bulamıyorum
bana bu kadar güzel olmak zorunda
mısın