Şehre bir film gelir
kahramanı ben olurum
yıkık bir adamın
hikayesidir yansıyan perdeye
seyircilerin içinde bir
ben tanırım
gözlerinde ben vardır
ömründe sen saklıdır
kimse göremez
göz yaşları sel olup gider
herkes filmdeki adama
ağlar
ben de bana ağlarım
içimdeki sen'e sarılır
hüngür hüngür çağlarım
gün 24 saat hüznüme yetmez
ay 30 gün derdime çare
olmaz
yıl 365 gün iflah olmam
şehre bir güzel gelir
belki
hiç kimse tanımaz da bir tek ben tanırım
içime ferahlık saçar
aklımı açar
kalbimi
sonra kendime gelirim bir
an
yaşadığımı anlar
şükrederim
sana bakar hazzederim
cana kan gelir kana renk
bana sen gelir,
hem de çok iyi gelir
bir çay gibi
bir oksijen
bir şık elbise
şehre bir kitap gelir
hiçbir kimse okumaz da bir
tek ben okurum
kalbe nakış nakış aşkı
dokurum
içinde sen çıkarsın
sayfalarında adın vardır
kapağında resmin
sözleri bana aittir
ilhamı sensin
çok satanlar listesinde
değildir
kimseyi satmaz
içinde sen vardır
dışında ben var
şehre bir papatya gelir
kimse bilmez de bir tek
ben bilirim
diğer çiçekler gider
günüm papatya olur
ömrüm papatya kokar
aklım papatyada kalır
kalbim papatya açar
pat diye gelir ya papatya
işte tam da o an kalbim
durur
şehre bir sen gelir ki
sorma
bana bir senler olur
aklım gider başımdan
kalbim durur heyecandan
kimse bilmez yıkık adamın
hikayesini
ve o güzel uğruna
gözlerinden dökülen hediyesini
kitaba mevzu bahis olan
aşkı sermayesini
papatyaya olan sevdasını
ve serencamını
kimse yaşayamaz benim gibi
aşkını