Yine yalnızım ...Üzerimde o çok sevdiğin beyaz elbisem. Güneşin batışını izliyorum odamın penceresinden .Sanki o kızıl ışıkları süzülüyor bir ok misali kalbimin en derinliklerine .Yanıyor bir kor misali.Zaman ne kadar geçti bilmiyorum cama vuran yağmur damlalarının sesiyle geliyorum kendime.Nasılsa uyku gözlerimden uzak olacak yine . Alt kattaki çalışma odasına inip belki bir kitap okur belki bir şeyler karalar belki de eski fotoğraflara bakarım diye düşündüm.Merdivenlerden inerken ayak seslerim yankılanıyor bu bomboş evde .Bir anda ortalık karardı.elektrikler kesildi sanırım dışarıdaki fırtınadan olsa gerek..Her zaman çalışma masanda o çok sevdiğin ,aslan başlı şamdan üzerinde tarçın kokulu mumun dururdu.Onun yaktım .Ne kadar çok severdin tarçın kokusunu.Mumun ışığı loş bir aydınlık veriyordu odaya.Atmaya kıyamadığımız ilk kazandığın parayla aldığın tarçın rengi koltuğa oturdum.

Eşyaların mum ışığında ne kadar farklı gölgeleri .Şu köşedeki sehpanın üzerindeki hani İzmir’den aldığımız ikimize benzettiğimiz biblolar bana seninle ilk dansımızı hatırlattı...oh tarçın kokusu..yanan mumla odayı sen kokutuyor.

Seninle ilk dansımızdı, Pastahanede ilk buluşmamız radyoda Semiha Yankı’nın "seninle bir dakika " adlı parçası çalıyordu.Sen beni şaşırtan bir hareketle elimden tutarak dansa kaldırmıştın. Kalbin duracak gibiydi .Heyecandan mı, içime çektiğim o tarçın kokun mu buna neden bilemiyorum.Şarkı bitmiş ama dansımız bitmemişti.Kendimize alkış sesleriyle gelmiştik.Etrafımızdakiler bizi alkışlıyorlardı.O kadar utanmıştım ki hemen oradan kaçtım.Bir süre telefonlarına cevap vermemiştim çünkü senden de utanıyordum ama seni ve tarçın kokunu hiç unutamadım.O kokun hayatımızın bir parçası oldu..Bu gün yıl dönümümüz.

Senin için çok değerli olan kitaplarının bulunduğu şu kitaplığın gölgesi ise hayalini kurduğumuz ,bahçesinde koşup oynayan çocuk sesleri ile çınlayacak evimize ne kadar çok benziyor. İlk taşındığımızda eşyalarını özenle seçmiştik.Günlerce sevinç ve mutluluktan uyumamıştık. Bu bizim aşk yuvamızdı . İki çocuğumuz olacaktı biri kız biri erkek.Onlara isim yarışına girecektik .İlk çocuğumuz kız olsun sana yardımcı olur derdin Serenay dünyaya geldiğinde ne kadar çok sevinmiştik 

Ah ah o tarçın kokun. Burda mısın acaba .Gözlerim odada seni arıyor ama nafile .Bugün yıl dönümümüz demiştim .Seninle tam 35 yıl...ne muhteşem yıllardı 

Sabahın ilk ışıkları odayı yarı aydınlatırken her yıl olduğu gibi kapının zili çaldı.Kapıya yöneliyorum.Kapıda her yıl olduğu gibi çiçekçi elinde bir demet gül ve tarçın kokulu zarf...

Sensiz geçen ilk yıl dönümümüz.......
( Tarçın Kokusu başlıklı yazı nazlıgül12 tarafından 26.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu