sırtını günboyu çiğnetmiş
şaire nazır caddeler
ayaklar sarmaş dolaş
dönme dolabı çok özlemiş
semazen adabında pervaneler
sokak lambalarında telaş
gözleri fersiz adımları yavaş
omuzda çuval içinde vakitsiz
senin benim hatıra eskisi
yükü ağırca saçları kar
epeydir bahar hakikatsiz
ele karışır beyaz baca isi
dumanla oynaşır durur rüzgar
keşkeleri firesiz pişmanlığı kadar
yaşlı otelin içi geçmiş
kalıp gidene haram perdeler
sessizlik odalalarda elebaş
hep yalnızlara hükmetmiş
bir de onu farketseler
satırı acımasız yarını salaş
şiirleri neşesiz çalar arkadaş
sanki yağmur damlası sahipsiz
olmasın hafif meşrebin endişesi
sırnaşır geceye günaha sokar
toprağın dölü kurumaz nasipsiz
beklerken mısraları kıyısı köşesi
sabır taşına dönmüş sayfalar
şairleri mazisiz nasıl kalem kırar
dr.süreyya burak önder