Sürrealist imgelerin
Süzgecinde çöreklenmiş
Ebedi korkular depreşirken
Karanlığında yalıtılmış
O yadsımazlıkla esir alınmışken
Hanidir mizacımdaki üzünç
Ve nihayetinde gecenin
Nöbete durmuş
Sabahın rehavetinde
Kanıksanmamışcasına,
Kırık bir sazın ahengini yitirmiş
Kopuk tellerinde...
Hanidir demek, düşmese de payıma
Suskunluğum belli ki erdi en tepeye
Gölgelerken o gizli saklı utanç,
Yaftalanmış kerelerce
Göremediklerimin nezdinde.
Bakıp da göremezken
Görüp de seslenememek
Ola ki seyreldi cümleler
Biraz kırık ve hoyrattı nesneler;
Yüklemi tümlerken
Hüzün idi hepten o katıksız özlemden...
Kancalarında aklımın
Gözlerimin pervazında
Seyreyledim biteviye
Oynaşan gölgelerini o bilinmezliğin.
Susup beklesem de izbelerde
Geri dönüşümsüz o cümleler
O meşun ve kıdemli dirayetsizliğiyle.
Ne olursa olsun rayici,
Zaman zaman paye verircesine
Kanıksanan darbelerini belki de
Vururken yerden yere.
O varlık ki kainata hibeli
Hepten kabulümdür ne varsa düşen payıma
Emri olur; başım gözüm üstüne.