Şaire Şarkıya Türküye
öyle hangi şiirmiş
ulu orta bahseden
kulpu elinde kalası
akşam nazarı değmiş
yorgun kahvesinden
şairde var ya bir telaş
nerdeyse düşüp dalası
bak fincana pek salaş
akşam denizine benzetmiş
girdabına bir yakalanır
Allah muhafaza,ya gözlerinden
bir solukta nasıl yudumlanır
dizeler soğutmuşsa bilmeden
böyle hangi şarkıymış
aleni ismi verilen
güya koparmaya kalkmış
her yerde lafı edilen
üstelik dudağından çalan
yaramaz bir çocuk
Allahtan rüzgar uymamış
havale etmiş geceye
akşam karanlığı yakalanmış
yakışır mı bir kaç heceye
yanağındaki boncuk boncuk
düşenlere aldırmadan
nasıl goncaya eli uzanmış
ona ne akşam sefasından
öyle hangi türküymüş
dağ bayır gezdirilen
akşam üzerine mahsus saçlar
nedense diline düşmüş
arkaya hafifçe itilen
karşı tepedeki yamaçlar
bıkmış usanmış aslında
gündüz gözü tekrardan
sessizliğe bürünmüş
rengi siyahtan açmış
mehtabın az buçuk insafında
akşam güneşi usulca aralamış
böyle mi okşanır ozan adabında
dr.süreyya burak önder
(
Şaire Şarkıya Türküye başlıklı yazı
burak1907 tarafından
18.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.