Renkli salıncaklarda yıldızlara bakıyor çocuklar
Ellerinde yaşam kınaları, gözlerinde sevecen gülüş
Dilsiz mutlulukların günü devriliyor yeniden ardına
Tanımsız mutlulukların sıratını geçiyorlar sevileriyle
Kaybolan yılların şakaklarında haylaz yaşanmışlıklar
İçimde bir çocuk ağlıyor, ömür tükenir iken siperimde
Bulutu kucaklıyor kökünü toprağa tapulamış minareler
Devrik heybetiyle okşuyor her gün kirlenen gökyüzünü
Kanla sulanmış tarihi yağmalar iken biçare insanlar
Düş kangren bir masal olarak saklanıyor kitaplarda
Özlemin yataklarına sarılır iken gecelerde kadınlar
Yıkılmış duvarlarımda asil bir gam hayat nicedir
Musallasız ölümlere yazıt olamıyor artık virane taşlar
Hıçkırık sürüyor analar yüreklerine, dillerinde ağıt
Talanlanmış kalplerinde eşkıya bir urgandır umut
Aynı meydanlarda kurulur bir gün hak darağaçları
Ruhlar sükûta erer, yanık bedenler cennette gezer
Kıyam öfkelerin mızrağını çıkarırız topraktan hey!
Âlimler yine bey olur, asalet uşağın kölesi olur
Mesnetsiz ve kimliksiz yalakalar nasılsa gazel olur!..
Selahattin YETGİN