Özledim diyorsun
Yalan dudaklarını ısırıp
İçinde bastırılmış bir volkan kifayetsiz
Yüreğin çarpıyor göğüs kafesine
Kızaran yüzüne bile aldırmıyorsun
Kimi gün
Saçlarına damla damla yağmalıyım derdim
Ayaklarını ısıtmalıydı dokunuşlarım
Cadde cadde sokak dolu sana bulaşmalıydım
Sinene saklanmış sırlarından arınarak
Yarını kim bildi diye sordu bir kâhin
Hangi yalan fallara feda edildi bekleyişler
Gönlünün satır aralarına işlenirken yarınlar
Söyle neden vaktinden önce ölür tüm kelebekler
Arzular sevgili
Arzulardı bizi birbirimize
Ölümüne kenetleyen
Arınıp topyekûn yalnızlığımızdan
Aşkın özlem düşen topraklarında
Aklına düşen ne kaldıysa geride
Niyetini gizleyen
Kötü emellere duygularını sırala
Bağla bahtının karalarını, al yüreğine
Kısmetsiz bir güne uyanan serçe kuşları
Artık düşmekteler gökyüzünden
Vaktinden önce ölen kelebeklerin üzerine
Hayat sonsuzluk bahşetmiyor artık
Geçip gidiyor seneler…
Âdem Efiloğlu