Küçük dağları giyip kıyıda saçlarını
Gözlerinde yeşilin hakisi içindeyim
Aynalara düşürüp ok gibi kaşlarını
Delilik gömleğine kefensiz biçimdeyim
Gönül bakışlarımı mum eylese geceye
Kalemler beni yazsa umulmadık heceye
Saçlarından baharı tutuklasam yüceye
Ortasından sızılar çekilmiş biçimdeyim
Oğul dertli başımı vursam yüce dağlara
Siyahları dökülüp kır bağlayan çağlara
Yemişlerim eskidi viran düştü bağlara
Yaprakları ağlayan yeşilsiz biçimdeyim
Giderken aşk badesi çeşmesinde gezmeden
Gönül kulaç ben yelken kıyısında yüzmeden
Son kez sevdalı yarın saç bağını çözmeden
Viraneler karanlık dolusuz biçimdeyim
Hoyrat ellere düşüp işkencede yağlandım
Becerikli ellerde şekil görüp dağlandım
Sevda iklimlerinde muradıma bağlandım
Leyla’nın gözlerine akamaz biçimdeyim
Oğul kızım başımda son nefesin yaşında
Sitem etsem aynaya yüzleşmenin kaşında
Toprak soğuk ben kefen musallanın taşında
Keşkeler soluğuma tıkanmış biçimdeyim