her doğan gün yeniden
ve daha beter
sen yoksun ya
kendimi o kadar yalnız
hissediyorum ki
bütün dünyayı toplasan
başıma imkanı yok
yalnızlığımı gideremez
gözlerimdeki derinliği
kalbimdeki serinliği
sen yoksun ya
içtiğim çaydan bile
tat almıyorum
yediğim tatlıdan kokladığım
çiçekten hayattan bile
çok kalabalığım ve o kalabalık kadar da
yalnızım
okyanus kadarım ama bir derecik gibi usul usul
akıyorum
tek başıma bir ormanım ama tek bir ağaç gibiyim
sen yoksun ya aklım da
başımda yok kalbimde tık yok
sesim kesik nefesim
tutuk ve ben hep eksik hep bozuk
başın ağrıyor bak
sana şifa niyetine adını sayıklasam
şiir yazsam gözlerini anlatıp iyi olur musun
ömre biraz sen katsak
o kadar tatlı olur ki o kadar çekilir
ve o kadar yaşanılır
sana bakınca bunlar dökülüyor yüreğimden
sağanak sağanak
sanki bir ağaç çiçeklerini döküyor yaprak
yaprak
meyveye duruyor salkım saçak dal budak
sendendir biliyor musun bütün bu güzellikler
sana baktıkça içim açılıyor havsalam
genişliyor
alabildiğince doğuyorsun ömrüme güneş gibi
ne şairem ne usta kalemem
kendi halinde bir ehli gönülem
gel de gör halimi
sen yoksun ya
bir çıraysam beni tutuşturan ne
bir kalemsem beni keskinleştiren ne
bir cansam beni yaşatan ne
değil mi ki güzele bakmak sevaptır
yazmak ise ibadettir o güzeli
kalem kırılmazsa sayfa yanmazsa
seni yazmak farzdır
ağlıyorsun ağlıyorum
aynasın bana
hem gül de ıslanır değil mi
gülün de canı yanar bazen solar
sonra dökülür
ama gül hep güldür
ağrı geçer gözyaşı biter
ve sen daha güzel bakarsın hayata
sen güzel bakınca
ben de daha güzel görürüm gözlerini
sen yoksun ya
kağıda sarıp içmek
istiyorum hayatı
bir nefeste bitirmek
istiyorum
yakıp yakıp kül etmek
istiyorum canımı
sana kıyamıyorum
kalbimdesin 24 saat
aklımdasın.