Dağ üstüne dağ binmiş gibi çoğalır hasretin
Hasretin gün be gün kor gibi yakar da kavurur
Kırar geçer akılsız umutları deli bir rüzgâr
Sevdan zemheride kımız gibi sunulur
Ve yokluğun ertesi kulağa fısıldanır durur;
Özlemek aşka dahil
Özlemek aşka dahil
Bu sabah bulutlar kaplamış gökyüzünü
İrkildim ya doğmazsa tebessümlerine açan güneş
Nirvana’sına ulaşıp gördüm sevdanın özünü
Hamdım yandım piştim Yunus gibi
Olsun! Acılardı alev gibi yakıp, aydınlatan gönlümü
Acılar aşka dahil
Acılar aşka dahil
Varlığında yokluğun karası çalınmış alnıma
Sureti hayaline sarılmak düşmüş bahtıma
Tutamazsın kendini hani boşalır ya
İçimde bir çocuk büzmüş dudaklarını
Hıçkıra hıçkıra ağlar ya
Ağlamak aşka dahil
Ağlamak aşka dahil
Âlemi kaplamış bahar tenin kokusu
Yolum bağrında güller yokuşu
“Hele bir gel” desin çağırsın dillerin
Hele çağırsın yüzüm sürmesi pamuk ellerin
Ellerin aşka dahil
Ellerin aşka dahil