Işıltılı nehirlerde al yanaklı kadınlar
Bileklerinde onca kayıp orman ezgisi
Yabanıl dillerinde kırık hıçkırıklar
Aşkı yatırmışlar parlak taşlar üzerine
Kaygısız bir edayla hayatı tokaçlıyorlar
Masallar dilde yırtık bir çığlık şimdi
İçimdeki yıkık yapılarda çocuklar
Telaşlı günler eskitiyoruz eylemlerle
Acılar firari bir ustura gönlümüzde
Küflü bakışlarımızın düşünde sandıklar
Ruhumun ipek yollarında kervanlar
Bıkkın dünlerin kaburgasında yangın
Tüketilmiş bir tarih avuçlarımda
Esaret çarmıha gerilmiş gönlümüzde
Yamalı sevinçlerin peçesinde kadınlar
Sessizlik arıyorum tenimde yağmurlar
Özlem aynalarda yabanıl bir kış
Şeklini aramakta asırlardır gerçek
Yaşamak müsterih bir sızı nicedir
Kaygımın elim yollarında hain tuzaklar
Mevsimler kendi içinde kırık bir parça
Harfler yapıştırıyorum özgür dağlara
Sağım solun hüzün şimdi buralarda
Toklar açları boğazlıyor sokaklarda
Artık arkası yarınlarda değil mutluluklar