Vakitsiz yağmurlar getiriyor hoyrat rüzgâr
Gönlümün otağında hazin bir yalnızlık aşk
Ruhumun kınalı dağlarında puslu bir güneş
Dimağımın tozlu yollarından sana yürüyorum
Bütün sıradanlıkları aşarak sana gelsem bir gün
Kendi sularımdan taşarak ülkene ulaşsam
Baharlar taşısam sana müptela yüreğimde
Sevdanın avuçlarına soylu bir kına gibi otursam
Küçücük mutlulukların kırık dallarında gülüşlerin
Mevsimler biriktirmişsin ömrünün sarı odalarında
Mühürler mi vurdun izdüşümü kayıp yollarına!
Sensizliğin çöllerinde kayboluyorum yârim
Yine hüzünler doldurmuşsun gönlünün lambalarına
Bir karayel olup söndürsem arsızca gecenin ışığını
Uzansam ellerine aşkla, okşasam kadın saçlarını
Arsız bir bahar olup ağsam ruhunun saçaklarına
Dönüşü imkânsız yolculukların seherindeyiz işte
Ateşle düşü karıştırıp sarıyoruz birbirimizin yarasını
Acımasızlığı sunuyor avuçlarında bize mülteci yaşam
Sabırlar boy veriyor yar ruhumuzun gömütlüklerinde
Selahattin YETGİN