O gidiyordu...
Geçen senelerden birinde bu zamanlardı, kasımların gecelerine ayaz yağıyordu kimse bilmedi yağmurlar ağladı sessizce..
Bir köşede çaresiz sessiz kalıyordum. Körkütük, eli boş, gamlı surat susuyordu.
İçimden milyon kere “gitme” demek gelse de sessiz kalıyordum.
Çıkmıyordu sesim
Duyulmuyordu çığlığım
"gitme" demeyecek misin diyordu bana
“ben seni hiç göndermedim ki giden sensin....”
Son sarılıştan sonra sadece bir cümle İstasyonun şahit olduğu sokaklarda yankılanıyordu
"bir gün seni gelip bulacağım hakkını helal et"
ve hala gelecek hala…
- - -
Matem ağlıyor içimde, eski bir sevda yanıyor düşler içinde, gözlerim üşüdü pencere kanarlarında gelmeyişlerine.
Bugün o gün işte; yokluğunun doğum günü. Kutluyorum sensiz kalışımı..
Avuç içlerim kanıyor verdiğin son emanetle. Ve özleniyorsun unutulmazım, umursuz kalıyorsun yıllara ektiğin yoksunluğa.
Reva gördüğün hasretin dolanıyor boynuma, bilmiyorsun bile.
Farkında mısın? Siyah beyaz hikâyemiz film eskisi kalıyor bir kenarda.
Unuttuğun bir kadın bekliyor hala ufacık ümitle.
Sevgiyi helal ettim bir vefasıza. Takvimler tek tanığım.
Eminim artık seni özlemek kader oldu. En değerli hatıran ise sana yazılan mahkum halim oldu…
Ah kasım ayazı , yaman ayrılık ektin ruhuma.
/ kasım seni sevmiyorum haberin olsun ../
Nazlı Tolun