o gece onu düşündüm
Kahvemi yudumlar iken , pencerenin kenarında oturdum
Adını verdiğim gece yıldızımızı izlemek için
Oysa ki öyle umutlu idim ki , kahvemi alıp odama geçtiğimde
Gözlerimde yıldızlar parlıyordu, Sevincim kat kat artmıştı..
O an yüreğim gök
yüzene bakmaya başladı…
İçim yavaş yavaş ürpermeye başladı korkular yüzümde
Belirlemeye başladı…
Gözlerimde yaş akıyordu…
Sevdiğim adına gece yıldızı taktığım sevdam
sönük idi
Gecem tam bir kabusa
döndü..
Fırtınalar
kopuyor.Gecenin sessizliği o zaman kendini gösteriyordu
Rüyalara sürükleyip beni sanki bir başka aleme götürüyordu
Girdapta kasıp
kavuran yaşamın izleri ile
birlikte…
Gecenin rengi siyaha
boyuyor ellerimi uzattığımda
Ufkun belirsizliğinde
yorgun, gözlerim şafağı kovalıyor…
Karanlıklar gittikçe daha da
karanlıklaşıyor…
Gecenin korkunç sessizliğinde…
Ölü m ve fırtına
girdabı daha da acımasızlığını
gösteriyordu
Gece sessiz ve duyarsız…
Yaşamın ve düşlerin izleri
çaresiz bir halde
Gecenin içinde sabahı beklemek çok uzak
Şafağı kovalayan
gözlerim ise çok yorgun
Şafak ise zehirli örümceğin ağında tutsak
Gecenin en karanlık
anı ,sabahın en yakın olan zamanıdır
Güneş yarınlar için ha doğacak, ha doğdu
Kendi girdabında
fırtına ve karanlıkla boğuşurken
Bir gün mutlaka yarınlar için güneş doğacak
Umutlar yeşillenecek, sevdalar sözde kalmayacak
Her şey karanlıktan aydınlığa çıkacak..
Karamsarlıklara son verecek..
Yaşamın izleri bir gün
mutlaka ama mutlaka geri dönecek..
Düşlerim gerçeğe dönecek…