-seni sana bırakmayacak kadar çok seviyorum hala
-nasıl olur? diye bakıyorsun bunu okurken, gülüyorsun belki de halime
gül, içimi bilmiyorsun nasıl da seninle dolu olduğunu görmüyorsun
bu yüzden karışmıyorum sana, hakkım yok da zaten karışmaya
ama seni özgürce ve bence sevmeye devam ediyorum
- hak ihlali ama bu! diyebilirsin, "kalp ihlali..."
de, sensiz kalmak da bana yapılmış en büyük haksızlık
- hem etrafın çok kalabalık bana vaktin kalmaz! diyorsun,
de, seni tenhayken sevmek en kolayı,
mühim olan seni kalabalık da sevebilmek
gözlerini aç bana öyle yeşil yeşil
bahar gelmiş diye sevineyim
kollarını aç bana öyle kocaman kocaman
bütün dünya benim diyeyim
seni dünden çok seviyorum, yarın da bugünden çok seveceğim
hep bir derece fazla, bak şu an yine artıyor sana olan sevdam,
kalp ibrem zirve yapıyor, müdahale eden yok, ki etmesinler de
seni sürekli artarak, çoğalarak, fazlalaşarak seviyorum
aşk da hudut yok biliyorsun
gördüğün üzre her geçen gün büyüyor sana olan sevgim
-kalbin bu kadar büyük mü? kalp dediğin ufacık et parçası,
nasıl da sığdırıyorsun bu kadar sevgiyi? diye düşünüyor olabilirsin,
düşün, sevdikçe sevesim geliyor seni elimde değil
sorma neden seviyorsun diye; hem yoksun da, aramıyor - sormuyorsun da
bu nasıl bir sevmektir de diyebilirsin
de, ben ne yaptığımı biliyor muyum ki
seni sevmenin ağırlığını taşıyor ve yaşıyorum,
aklıma başka hiçbir şey gelmiyor
darda ve zorda kaldığım anlarda senin var olduğunu biliyorum
bu dünyada işim daha kolaylaşıyor o an bir nevi güç oluyorsun bana
bende o kadar çok sen var ki hangi birini anlatayım sana
bir telefon şarj edilir ya ben de seninle şarj oluyorum,
sen olmazsan bir batarya gibi boş kalıyorum
güneş doğduğu vakit birileri "günaydın" diyor bana
-hayırdır, diyorum
- gün doğdu da ondan! diye cevaplıyorlar
- bu nasıl bir güneştir ki karanlıktayım, diyorum
- kafayı yemiş bu! diyorlar
bilmedikleri şu sen yoksan her yer karanlıktır bana
güneş doğmuş, bütün projektörler üzerime çevrilmiş
geç bunları, yalan dünyanın yalan aydınlıkları bunlar
inanmıyorlar, mesela başım ağrıyor diyelim
- doktora git, ilaç al, geçer . diyorlar
iyileşmek isteyen kim, anlamıyorlar
bu başın içinde varsa bir ağrı
o da seni fazla düşünmektendir,
bir şekilde bende ol da istersen baş ağrım ol,
istersen davul zurna çal başımın içinde,
ninnidir bana senin gürültün
her şey güzelse bana çirkin geliyor,
herkes mükemmelse bana eksik geliyor
- niye böylesin? diye soruyorlar ya illet oluyorum
sen varsan her şey güzeldir, görmüyorlar
sen varsan herkes mükemmeldir, inanmıyorlar
yağmur yağıyor mesela onlar şemsiye açıyorlar
ben ise sırılsıklam ıslanmak istiyorum bu yüzden
dolaşıyorum yağmurda sokak sokak, millet camdan bakarak
- deli, diyorlar bana " zaten bu yağmur ahmak ıslatan yağmuru"
diye de laf sokuyorlar,
ahmaklar hissetmiyor yağmurda ağladığımı
papatya topluyorum her gün muntazam olarak
bakıp bakıp seni düşünüyorum, seni kokluyorum
- amma da abartın, diyorlar "bu ne kadar papatyadır
bu ne kadar koklamaktır, hem neticede bu çiçektir
solup gidecektir, koparıldıktan sonra ölecektir"
susuyorum daha, duymuyorum onları bile
senli bir saniyeyi bile onlara armağan etmeyi düşünmüyorum
papatyayı alıp avucumun içine dudaklarıma yaklaştırıyorum ilkin
- sen bana hep seviyor olacaksın son yaprakta! diyorum
sonra papatyayı sımsıkı kalbime bastırıyorum sen diye,
senden başkasına "sen başkasın" diyemiyorum,
"aşksın" da diyemiyorum,
ama sana ağzımdan taşa taşa, yüreğimden saçıla saçıla
söyleyebiliyorum "bu dünyadaki tek aşk sensin bana"