Okul çağı gelmiş dağın başında
Küçücük bir çoban yedi yaşında
Koyunları güder her gün sayarmış
Akşamdan ahıra öyle koyarmış
Oturup düşündü kendi kendine
Bunların sayısı çıkarsa bine
Kazancım ne olur kaça satarım
Paramı ne eder nerde tutarım
Kafayı zorladı tefekkür etti
Bir anda kendine teşekkür etti
Dediki bunları öğrenmem lazım
Hem hesabı bilmem hem de yok yazım
O gün duyguları coştukça coştu
Hemen babasının yanına koştu
Kemali edeple dedi ki “baba”?
Yaşama gayemiz nedir acaba?
Babası cevaben dedi kulluktur
Ne davar, ne de çift ne de pulluktur
Dedi hadi öğret bildiklerini
İnsanların nerden geldiklerini
Madem davar değil yaşama gayem
Nereye harcansın ömür sermayem
Dediki evladım senin babanım
Nasıl öğretirim ben bir çobanım
Bunları öğreten alimdir yavrum
En hakiki mürşit ilimdir yavrum
Öğretmez hiç bir şey sana bu sürü
Okul çağın geldi okula yürü
Derslerine iyi çalışacaksın
A’dan Z’ye kadar alışacaksın
Vatana millete faydan dokunur
Ebedi yaşarsın adın okunur
Cahiller yaşarken gezip koşarlar
Alimler öldükten sonra yaşarlar
Halâ Mevlana’yı anıyoruz biz
İlim aşkı ile dönüyoruz biz
Cehalet karanlık ilim ışıktır
Pervane olanlar ona aşıktır
Evladım bunları iyi ki sordun
Bildiğimi dedim gerçeği gördün
Oku da adam ol, bakma babana
Gerek yok şu anda küçük çobana
Ozan Mikdadi